Savaş olmadan teslim olmak

ABD Büyükelçisinin AKPye ziyareti büyük olay oldu.Bağımsız bir devletin iktidar partisine büyükelçi düzeyinde yapılan bir ziyaretin bu kadar memnuniyet verici olması ülkemizin geldiği nokta açısından çok acı.Hangi gerekçe ile gelindiği, hangi talimatların verildiği bizlerle paylaşılmadı ancak parti binasından içeri ayak atması bile AKPde bozulmuş moralleri düzeltmeye yetti.Bela dedikleri sosyal medyayı kullanmaya başlayan partidaşlar, bazıları üzülecek ama ABD Büyükelçisi bizi halen seviyor şeklinde duygusal mesajlar yayınladılar.Türk milleti ABDnin desteği ile ayakta durmadığı, ABDyi ve AByi varlık ve gelecek teminatı görmediği için bu mesaj onları etkilemedi. Ancak AKP kadroları için bu mesaj çok değerli.AKPnin iktidarda kalabilme konusunda verdiği tavizleri bir düşünün. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri nerede ise her icraat onların adına atılmış değil mi?Onlarla beraber olmak ve aynı istikamette çalışmak meşruluk ve varlık nedenleri.Beraber hareket ettikleri varlık nedenleri arasında Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) ayrı bir yeri var. Çünkü sadece ülkemizi değil, pek çok İslam devletini de etkileyecek kapsamda bir çalışma.22 İslam ülkesinin kaynaklarını ele geçirme planı olan bu proje, savaşsız işgal için Müslüman dünyanın itikadını değiştirmeyi hesaplamıştır.Neticede kendini Müslüman zanneden ancak Hıristiyan gibi düşünen halklar ortaya çıkmaya başladı.Erdoğan, İslam adına bir cinayet olan bu projede eşbaşkanlığı seve seve kabul etti.Eşbaşkan olduğunu kendisi dile getirdi. Ve uygulamalarına dahil oldu.Belki de koltukta kalabilmek için olmak zorundaydı. Demokratik yolla projeyi hayata geçirmeye başladı. Türkiye, askeri bir müdahaleye gerek olmadan ABDnin istediği noktaya taşındı.On yıllık AKP döneminde de Birleşik Devletlere tek kalem yan çizilmedi. Ta ki, Batının geleneksel işin bitti, sen git yaklaşımıyla tanışana kadar... Kullanıp posasını atmayı çok iyi bilen Batı, bugün Erdoğana bunu yapıyor.Zaten, ABDye karşı sertleşen üslubun sebebi de bu.Aleyhlerinde tek kelime söylemeden geçen on yıl nerede, bugün ağız dolusu sarf edilen tehditkâr ifadeler nerede?Keşke, bu dik duruş başta onca tavizi vermeden, koltuk sevdasına kendini bitirmeden yapılsaydı. O zaman bir anlamı olurdu
Editörün Seçtikleri