info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Yine tezkereleri konuşuyoruz
30/09/2014 Köşe Yazısı 84
Koalisyonda yer almayız kati tavrıyla Newyork'a uçan Erdoğan, 'kara harekâtı şart' diyerek uçaktan inmişti.Bu makaleyi kaleme aldığımız sıralarda, koalisyon ordusunun en ön safında yer alacak Türkiye'nin, Suriye ile ilgili tezkeresi görüşülmekteydi.Basına sızan bilgilere göre, Suriye ve Irak sınırında Türk askerinin durumu ve güvenli bölge konusunda oylama yapılacak.17 Ekim'den itibaren 1 yıl uzaması için Meclis'e gelecek olan Irak tezkeresi de Suriye tezkeresine göre belirlenecek.Bizce metinlerde yazan esnek, ucu açık cümlelerin bir önemi bulunmamaktadır. Tezkere sadece Türk hukukuna ve Türk kamuoyuna karşı yapılmak zorunda olan bir prosedürdür.Zira bu hükümetin karnesi 'a' yazan ama 'b' yapılan icraatlar ve tezkerelerle doludur.1 Mart 2003 tarihli Irak tezkeresini hatırlayınız.ABD askerlerinin Türk hava sahasını, liman ve topraklarını kullanmasına izin verilmeyen tezkereye rağmen, Irak'a binlerce sortinin Türkiye'den geçerek yapıldığı yetkili ağızlardan dile getirilmişti. Bu sebeple tezkerelerin içeriği, yazılı ve kabul edilen metinlerin çok ötesinde mahiyet arz edebilir.Nitekim Sayın Çiçek, "Tezkerenin mahiyetinin tam açıklanmadığını ancak hükümetin bayramdan önce çıkmasını istediğini" beyan etmişti.Bu nasıl bir icra makamı ki, hayata geçirilecek ve Türk milletinin geleceğini ilgilendiren böyle bir mevzuda açıklamalardan kendileri dahi haberdar olmamaktadır.Suriye tezkeresinin, uluslararası ordu ile girilen Suriye'de Esad rejimini yıkana kadar savaşmak için verileceği ortadadır. Bir başka sır perdesi de çözüm süreci ile ilgilidir.Başbakan Yardımcısı Sayın Akdoğan, "Kandil'de yan gelip yatacaklarına gidip IŞİD ile savaşsınlar" diyerek çözüm sürecine yeni bir boyut kazandırdı.Ülkemizdeki bölücü örgütlerle masa başında pazarlık yapan AKP'nin geldiği nokta başka bir terör grubuna karşı yıllardır savaştığımız terör örgütünü göreve çağırmaktır.Türkiye huzur ve asayişi eli ile itip sonu belli olmayan bir savaşa evet demek üzere?İktidarın nereye hizmet ettiği belli de Türk halkı neden kör-sağır-dilsizi oynuyor anlamak mümkün değil?