info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Türkiye'nin su politikası
16/10/2001 Köşe Yazısı 131
İnsanoğlu için hayatî öneme sahip bir ihtiyaç olan su konusunda, dünya ciddi bir sıkıntının eşiğindedir. Bu sıkıntının bir işareti olarak Almanya'nın başkenti Berlin'de dünyanın en büyük "su kongresi" toplandı. Kongrede konuşan Almanya Cumhurbaşkanı "dünyadaki su kaynaklarının yetersizliğinin acı ve şiddetin kaynağı haline gelmemesi için bölgesel işbirliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini" ifade etti.

19 Ekim'e kadar sürecek olan, çeşitli ülkelerden 2600 uzmanın katıldığı kongrede günümüz dünyasının su konusundaki çarpıcı gerçekleri ortaya kondu. Uzmanlara göre Afrika kıtasında 2005 yılına kadar içme suyu ihtiyacı 2 kat, Çin Halk Cumhuriyeti'nde 5 kat artacaktır.

Türkiye'nin komşuları da su konusunda ciddi problemler yaşamaktadır. Suriye bu konuda büyük ihtiyaç içindedir.

İsrail bu sebeple bir müddet evvel bizden Manavgat çayının kullanım hakkını talep etmiştir.

En değerli kaynaklardan biri olan petrol için, dünya ülkelerinin çıkar çatışmasına girdiği, hatta savaşları bile göze aldığı malumdur. Su ise petrolden çok daha önemli bir ihtiyaçtır. Zira insan gideceği yere yaya gidebilir ancak susuz yaşayamaz. Nitekim Hayfa Üniversitesi'nde görev yapan bir uzmanın ifadesiyle, "Ortadoğu'da su kaynaklarının kullanımı yüzünden savaş dahi çıkması muhtemeldir."

Türkiye ise su rezervleri bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. İnsan susuz yaşayamayacağına ve dünya genelinde bir su sıkıntısı hissedilmeye başladığına göre, Türkiye elinde mevcut olan kaynakları akıllıca değerlendirmelidir.

Bu rezervler, yarın ülke olarak zor duruma düşmemize sebep olmayacak şekilde kullanılmalıdır. Bu konuda etraflı araştırmalar yapılmalı, dünya gerçeklerinden yola çıkarak, ülkemizin jeopolitik durumunu ve kaynaklarını da hesaba katan geniş çaplı plan ve projeler hayata geçirilmelidir.

Her konuda olduğu gibi su konusunda belirlenecek politikalar da millî çıkarlarımızı esas alarak oluşturulmalıdır.