Son nokta MEM
90'lar ABD'nin dünyaya kabul ettirmeye çalıştığı sistemlerle şekillendi. Tarihin sonu olarak takdim edilen kapitalist düzen bunların başında gelmekteydi. Buna göre kapitalizm, daha iyisi olamayacak ekonomide gelinebilecek son noktaydı. Ancak Amerikan hegemonyasının bir yansıması olan bu sistemin insanlık adına bekleneni veremeyeceği kısa sürede görüldü. Bugün kapitalizmin uygulandığı ülkelerde halk hareketleri, ezilen ve aç kesimlerin çığlığı var. Bir avuç azınlığa hizmet eden ve kaynakları birkaç aileye aktaran düzen kitle hareketleri ile reddediliyor. Sistemi şimdiye kadar savunan ilim adamları arasında dahi, fakirlik, işsizlik ve sosyal eşitsizlik üzerine kurulu sistem için eleştiriler yükselmeye başladı. Global dünya düzeni tarihin sonu olarak gösterilmeye çalışılan kapitalizm ile şekillenmiyor. Beklenilenin aksine ABD eksenli bir tek kutup yerine, güçlü karşısında haklarını savunan, sosyal patlamalar ve halk hareketleri ile egemen güce karşı "beni de dinle diyebilen" bir bilinç gelişiyor. Kapitalist düzenin ve ona tepki olarak doğan sosyalizmin yerini ise bize ait olan Milli Ekonomi Modeli (MEM) alıyor. Ne mutlu bizlere ki, MEM bugün yenidünya düzeninin ekonomi modeli olarak büyük bir blok oluşturmakta. MEM, sosyal adaleti sağlayan, adil paylaşım getiren ve sürekli büyümeyi yakalayan bir ekonomi demek. Bunun yanında kaynakların sınırsız olduğu gerçeğinden hareketle kaynak savaşına gerek olmadığını ispatlıyor. Böyle barışçıl bir sistemin belki de en önemli vurgusu, devletlerin sahip oldukları kaynakları ve insan emeğini devreye koyarak diğer devletlere ihtiyaç duymadan devamını sağlayabilmesi? Bu, hem barış getirmekte, hem de sömürüyü engellemektedir. 21. yüzyılda kapitalizmin kalesi ABD için akla sadece Amerikan menfaatleri uğruna kan, gözyaşı, işgal ve ölümler gelmekte? Oysa MEM ile bağımsız milli devletler, mili ekonomiler devri başladı. Sosyal patlamaların ve halk hareketlerinin etkisi, ancak itiraz edilene karşı bir antitezinizin olması halinde görülebilir. Devletlerin süratle MEM etrafında birleşmesi insanlığın beklentilerini karşılayabilmesindendir. Güney Amerika'da, Şili'de sokaktaki esnaf MEM'i uygulayarak zenginleştiklerini anlatıyor, Rusya MEM ile dünya lideri oldu, Ukrayna'da halkın arasında 'Haydar Baş'ın modeli ile buralar gelişiyor' deniliyor. 200'e yakın ülke MEM'den istifade ediyor. BRICS üyesi ülkeler, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika işsizliğe, açlığa, sosyal patlamalara MEM ile dur dediler. BRICS'in kurduğu alternatif banka, ipleri IMF'de olan ülkelere yeni bir kapı araladı. Peki, Türkiye nerede? Türkiye bir müstemleke ülkesi mesabesinde karartmaya tabi. Bağrından çıkan cevheri görmekten uzak, hazine üstünde oturan dilenci adeta... MEM'den bihaber; ne kaynaklarını devreye koyabiliyor, ne insan emeğinin karşılığını koruyabiliyor?
Editörün Seçtikleri