Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve Rusya'nın Liberal Demokrat Partisi (LDP) arasında bir süredir devam eden görüşmeler nihayet mutabakatla birlikte resmi bir anlaşmaya dönüşüyor. Aralarında Rus milletvekillerinin de bulunduğu bir heyet ile yarın imzalayacağımız anlaşma iki ülke arasında siyasi, ticari, sosyal konularda ve eğitim alanında işbirliğini kapsamakta. Türkiye'de Meclis'te temsilcisi dahi bulunmayan BTP'nin Rusya ile yapacağı bu anlaşmanın Türkiye ve Rusya ilişkilerinde yeni bir döneme kapı açacağına eminiz. 2005 senesinde yapılan ilk Milli Ekonomi Modeli (MEM) Kongresi'nde tanıştığımız Rus dostlarımız bu tarihten beri Türkiye'ye defaatle gelerek misafirimiz olmuşlardı. Hatta Rusya Meclisi İktisat Komisyon Başkanı ve Liberal Demokrat Parti Ekonomi Başdanışmanı Prof. Dr. Lisiçkin, Uluslararası Bağımsız Milli Ekonomi Modeli Birliği'nin başkan yardımcılığını yapmaktadır. Ortak paydamız olan MEM etrafında gelişen ilişkiler, geçen senenin Şubat ayında Rusya Parlamentosu Duma'da verdiğimiz konferans ile Devlet Başkanı Putin'in de dahil olduğu bir resmiyete dönüşmüş ve MEM bugün Duma'da çıkarılan kanun maddelerinin temel kaynağı haline gelmiştir. Hemen hemen on senedir devam eden temaslarımız Rusya'nın eski Sovyet döneminden kalan kötü ve baskıcı imajını bıraktığını bizlere göstermiştir. Dostluklara dönüşen ilişkimiz, bu farklı dünyaları ajanların raporları ile değerlendirmek yerine birebir iletişimle tanımanın önemini de ortaya koydu. Rus ilim adamları dünya nezdinde bilgileri ile saygınlık kazanmış, gelişmelere açık ve seviyeli kişiler. MEM'in kurallarını hayata geçirirken bizi ismen zikretmekten kaçınmamaları olgunluklarını göstermekte. Rusya'nın MEM yaklaşımı, uygulamalar ile yaptığı müthiş hamleler, aslında dünyanın MEM eksenli yeni bir düzene geçişinin başlangıcıydı. Bizler, tezimizin ezilen kesim üzerindeki desteklerinin, büyüyen bir ekonomiye basamak olduğunu eserde izah etsek de, bunun Rus ekonomisinde pratiğe dökülmesi tıkanan dünya ekonomilerini ve günden güne fakirleşen halkları bir anda heyecanlandırdı. Fransız Ekonomi Bakanı Montebourg'un kapitalizmin miadını doldurduğu şeklindeki açıklamaları ve sağcı Lider Le Pen'in "ABD ve Rusya arasındaki modeller savaşını" dile getirmesi, Rusya'dan sonra ikinci MEM ülkesinin Fransa olacağı yönünde sinyaller vermektedir. Evet, bugün Rusya bir MEM ülkesidir. Onun başını çektiği BRICS üyeleri Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Brezilya "MEM bloğunu" oluşturmaktadır. Yani kapitalist sistemi reddeden; insan emeğinin ve kaynakların sömürülmesine izin vermeyen, dünya ticaretinde doların yerine kendi paralarını kullanmaya başlayan ülkeler? Bu kurallar bilindiği gibi Milli Ekonomi Modeli'nin başlıklarıdır. Rusya ile BTP arasında Rusya Federasyonu Başkonsolosu'nun da katılımı ile yarın atılacak imzalar, Türkiye ile ikili ilişkileri geliştirmek isteyen Rusya için yeni bir ilk olabilir. Ancak bugün ABD gibi işgal siyaseti ile geçinen bir devlete kafa tutan Rusya, kendi görüşleri ile aynı çizgide yani dünya barışına saygılı, ülke bütünlüklerini muhafaza eden bir Türkiye ile anlaşmak istemektedir. Rusya ile yapılan mutabakat, bizim açımızdan özellikle Türk tarım ürünlerinin Rus pazarına taşınmasına bir köprü olacaktır. Anlaşma ile girilecek dönem, Atatürk ün "Yurtta sulh cihanda sulh" olarak ifade ettiği ve fakat bugün göz ardı edilen dış politikasının da tekrar hayata geçmesi manasındadır.