info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Ramazanımız hayırlı olsun
09/07/2013 Köşe Yazısı 93
İslam âlemi mübarek Ramazan ayına yine kan ve gözyaşı içinde erişti. Geçen sene Suriye'de yaşanan gelişmeler ile karşılanan ramazan bu sene Mısır'da Batının desteklediği darbe ile yine kargaşaya boğuldu.Mursi taraftarlarının bulunduğu meydana açılan ateş sonrası 50'den fazla Müslüman, Müslüman kardeşinin açtığı ateş sonrası hayatını kaybetti.Hz. Peygamber (sav), "Bir Müslümanın haksız yere canına kasteden bizden değildir. Bir Müslümanı kasten öldüren ebediyen cehennemliktir" buyuruyor. İslam âlemi, birbirine silah çeken Müslümanların arasını bulacağına bu kaos ortamına karşı sessiz, Batıdan gelecek müdahaleyi bekliyor.Oysa hadis-i şerife göre Müslüman, diğer insanların can, mal, namus emniyetine, din hürriyetine garantör olmalıdır. Bunun aksi asla kabul edilemez.Mısır'da ateş açanlar ise yaptıklarının doğru olduğundan eminler? Kerbela katliamını hatırlarsınız. Allah'ın rızasını umarak Hz. Hüseyin'i şehit edenler, daha sonra umreye niyet etmişlerdi. Hz. Peygamber'in oğlunu öldürenler, tavaf sırasında ezdikleri bir sineğin vebali ne olacak diye de bunun derdine düşmüşlerdi. Bugün İslam dünyası af ve mağfiret ayında aynı gafleti yaşıyor, sonunu düşünmeden birbirini kırıyor. Bir hadis-i şerifte, Deccal'in iki vazifesine dikkat çekilmiştir: Birincisi, Deccal Müslümanları bölük bölük Yahudi ve Hıristiyanların safına çekecek, dinden çıkan Müslümanlar kendilerinin halen Müslüman olduklarını zannedecekler. İkinci vazifesi de Müslümanları birbirine kırdırmak olacaktır. Ve bu Deccal, İslam âleminin içinden çıkacaktır.Bugün Müslümanlar bir yandan bölük bölük Hıristiyan ve Yahudi olmakta, diğer yandan maalesef namluları çevirip birbirini kırmaktadır.Hadiste ikaz edilen hali yaşayan İslam âlemi, Mübarek Ramazan ayında aklını başına devşirmelidir. Hz. Peygamber'in ümmeti olmak en büyük şereftir. Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin bu büyük şerefe mani olması hali ise bir batıldır.Kompleksler içerisindeki Hıristiyan ve Yahudi hayranlığı maalesef tüm İslam âlemini dininden, vatanından hatta namusundan koparmaktadır.Halbuki asıl izzet ve şeref Müslüman olmak ve Müslüman olarak hayatı tamamlamaktır.Aksi takdirde, hidayet ve mağfiret ayı olan Ramazanın ne gündüzünden, ne de gecesinden istifade etmemiz mümkün olmayacaktır.Ayık olmak zorundayız. Bu mübarek günlerde dilimiz Kuran'la, gönlümüz Allah'la, yasaklarının tamamından kaçarak inanan Müslümanlar olarak hayır işlerinde yarışa çıkmamız gerekir.Şahsi görüş ve yorumları ile Müslümanların arasını açanlar, sıfatları ne olursa olsunlar Allah'a hesap veremeyeceklerdir.Kuran'la nefsimizi terbiye ve tezkiye ederek ruhumuzu Allah'a yüceltmeliyiz. Birliğin, beraberliğin, düşenin elinden tutmanın, fakire fukaraya yardım etmenin şifrelerini yakalamalıyız ki, Ramazandan istifade edelim.Ramazanın ilk gününden itibaren dikkat ve titizlikle niyetimiz ve istifademiz bu istikamette devam ederse hiç şüphesiz dualarımız da kabul olacaktır.Hakkımızda hayırlı şefaat edecek olan bir Ramazanı yaşamamızı Cenab-ı Hakk'tan niyaz ediyorum.