info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Kapitalist ekonomi deprem geçiriyor
20/01/2012 Köşe Yazısı 83
Dünya Bankası, 2012 uyarısında  “tüm dünya ekonomilerinin daha kötü günlere hazır olması” gerektiğini söyledi.

Ekonomide dünyanın geldiği nokta, tüketim mekanizmasının devre dışı bırakılması, spekülatif oyunlarla piyasa dengelerinin tamamen bozulması manasına gelmektedir.

Tekelleşen paranın sayılı ellerde bloke edilmesi demek, paranın tabana yayılmaması sebebiyle insanların paraya ulaşımının imkânsız hale gelmesidir. Böyle bir piyasada hem üretim yapılacak ve hem de tüketim olacak bu mümkün olabilir mi?

Elbette ki hayır!

Piyasa dengelerinin oturabilmesi için üretim ve tüketimin emme basma tulumba gibi devrede olması şarttır. Çeşitli oyunlarla piyasadan çekilen para, tüketicinin elinde Kaf Dağı’nın ötesindeki hazine gibi insanların hasret duyduğu sadece bir vehim olacaktır. Bununla birlikte olmayan imkânlarla tüketim yapma iktidarına sahip olacaktır.

Bu düşünce hayallerle imkânsızı başarma sanatından öteye geçmeyen bir vehimdir. Maalesef bugünkü ekonominin kaderi de bu vehimdir.

Ne üretebiliyorsunuz, ne de tüketebiliyorsunuz. Veya ürettiğiniz var da tüketme imkânına sahip değilsiniz.

İşte böyle bir vehim dünyasında, Amerika’da yaşandığı gibi mortgage krizleri yaşanacak, kredi ile imkân sahibi olanlar ödeme tarihi geldiğinde ödeme imkânında olamayacak, krediyi temin eden odaklar ise, kredi tahsilâtından mahrum olmaları sebebiyle sürekli iflasları yaşayacak ve de böylece sağlıklı bir ekonomi dünyanın gündemine gelecek! Bu ekonomi sağlıklı olabilir mi?

Bugün dünya ‘bu ifritten sualin kılını çekmez akıl’ hesabıyla devamlı titreşimin ve yok oluşun intihar saflarını yaşamaktadır.

Kaynaklar adil bir tarzda paylaşılmadıkça ve bu kaynakların getirdiği emisyon devreye konularak tüketim hakkı bireylerin tamamına adil bir şekilde verilmedikçe ekonominin büyümesi asla mümkün olmayacağı gibi küçülmesinden de kaçınmak mümkün değildir.

Ekonomilerin hayat iksiri;

1- Adil bir şekilde kaynakların paylaşımı.

2- Tüketim imkânına bireylerin tamamının kavuşması. Böylece var olan üretimin tüketicinin imkânlarıyla tüketiminin sağlanması ve hem üretimin hem de tüketimin aynı anda devreye girerek sürekli büyümenin temin edilmesi.

3- Bunların sonunda üretim ve tüketimin aynı anda devreye girmesi ile tam istihdamın sağlanması ve sürekli büyümenin bununla birlikte yaşaması olayıdır.

Liberal kapitalizm meslek ve parayı tekelleştirerek organlardan bazılarını ifrat derecede şişirmiş, bazılarını da yok denecek nispette cılız bırakmıştır.

Bir bünye düşünün ki bir metre çapında kafa, bu kafaya değnek gibi bacaklar. İşte liberal kapitalist ekonominin görüntüsü budur. İnsanların yaşayacağı kader bu olmaması lazımdır.

Sağlıklı ekonomi demek; tam istihdam, sürekli büyüme ve adil paylaşım demektir. Bu da tüketim imkânlarının devreye girerek kişilerin istediği tarz ve şekilde hayatlarını devam ettirebilmesidir.
Liberal-kapitalist ekonomilerde bu sonucu yaşamak asla mümkün değildir. Bu sonuç ancak Milli Ekonomi Modeli’nde bireylerin tamamının paylaşacağı sonuçtur.

Bunun için de dünya kabul etse de etmese de Milli Ekonomi Modeli'ne gelmek mecburiyetindedir.