info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Sıra Türkiye'ye gelecek
23/10/2014 Köşe Yazısı 100
Bilindiği gibi IŞİD'in Kobani'ye saldırmasının ardından yerel halk bölgeyi terk etmeye başladı. Bu şekilde IŞİD'den kaçan 200 bin insan Türkiye'ye geldi. Böylece Kobani boşaltılmış oldu. Şimdi ise bölgeye Barzani'ye bağlı Peşmergelerin yerleştirilmesi konusu gündemde... Üstelik bu yerleştirme işlemi Türkiye üzerinden yapılacak.  Geçiş işleminin başlayıp başlamadığı konusunda da yetkililerden çelişkili ifadeler geldiğini görüyoruz. Sayın Başbakan 'henüz geçiş başlamadı' derken, Barzani'ye bağlı kaynaklar Peşmergenin Türkiye üzerinden üç gündür Kobani'ye geçmekte olduğunu ifade ediyor.. ABD bu gelişmelerden son derece memnun... ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı, "Türkiye'nin Peşmergelerin Kobani'ye geçmesine izin vermesi çok önemli bir adım. Türkiye önemli şeyler yapıyor" diyor.  Bu ifade aslında, "Türkiye Büyük İsrail Devleti'nin kurulması projesinde önemli yardımlar yapıyor" şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü bütün bu gelişmeleri doğru okuduğumuzda çıkan netice şudur: IŞİD Kobani'ye kendi kendine saldırmadı, oraya saldırtıldı. Bu vesileyle bölge boşaltıldı. Buraya Yahudi Barzani'ye bağlı Peşmergeler yerleştirildi. Böylece Büyük İsrail Devleti'nin Suriye ayağında sona gelinmiş oldu. Bu iyi kurgulanmış bir denklemdir. Burada maksat zannedildiği gibi bir Kürt devleti kurulması değildir. Eğer öyle olsaydı Alevi Kürtler Kobani bölgesinde üç kanton bölge oluşturup özerklik ilan ettikleri zaman onlara 'dur' denmezdi. Asıl hedef PYD kontrolünde bir Kürt devleti değil Barzani kontrolünde bir Yahudi devletidir.   Nihai olarak hedeflenen bu Büyük İsrail Devleti Irak'ın kuzeyi, İran'ın batısı, Suriye'nin kuzeyi ve Türkiye'nin güneyinden alınacak toprak parçalarını kapsamaktadır. Irak'ın kuzeyinde istenilen oluşum ABD'nin Irak işgalinden sonra zaten tamamlanmıştı. Peşmergenin Kobani'ye yerleşmesi ile birlikte Suriye kısmı da tamamlanmış olacak. Yani Peşmergenin Kobani'ye yerleşmesine destek olmak, Büyük İsrail Devleti'nin kurulmasına büyük bir yardımda bulunmaktır. Onun içindir ki ABD sözcüsü Türkiye 'önemli adımlar attı' diyor. ABD neden PYD denen örgütü terörist kabul etmiyor? Çünkü o takdirde IŞİD'e karşı PYD ile beraber hareket etme kararı alan Barzani'yi de terörist kabul etmeleri gerekir. Ki istenilen asla bu değildir. Maksat Barzani'yi meşrulaştırmak ve onun kontrolünde bir Yahudi devleti meydana getirmektir.  Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın 'PYD terörist örgüttür' şeklindeki söylemleri ülkemizde infial uyandırmak ve dikkatleri buraya çekmekten başka bir netice vermeyecektir. Zaten bu projenin bir adım sonrası Türkiye'dir. Büyük İsrail Devleti'nin kuzeydeki sınırları Güneydoğu bölgemizi içine almaktadır. Görünen köy kılavuz istemez, gelişmeler gayet açık ve nettir.  Bu noktada Kürtlerin durumu nedir diye sorarsak onlar sadece bir figürandır. Bu oyunda nasıl kullanıldıklarını anlayamazlarsa kurtlar sofrasında yem olmaktan kurtulamayacaklar ve kaderleri Filistinlilerin kaderinin aynısı olacaktır. Bu sebeple bizim Kürt alevi vatandaşlarımızın da bu oyuna gelmemesi, tahriklere kapılmaması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bir ve beraber olmaları kendi selametleri bakımından şart ve de zaruridir. Millet olarak birliğimizi muhafaza etmek mecburiyetindeyiz. Siyasi iktidar bu gelişmeleri doğru okumak ve ona göre bir strateji belirlemek zorunda... Fakat maalesef şu ana kadar takip edilen strateji bizi hiç iyi bir noktaya götürmeyecektir. İyi bilelim ki Peşmergenin Kobani'ye geçişine zemin hazırlamak aslında ülke olarak kendi sonumuzu hazırlamamız demektir. Bu işin bir adım sonrasında sıra bize gelecek?