Amerika'da Beyaz Saray'dan direkt randevu alamayanların uğrak yeridir The Brookings Institution... Birleşik Devletler ile her şeye hazır olduğunu ifade etmek isteyenler, bu düşünce kuruluşunun giriş katındaki konferans salonunda buluşurlar. Tıpkı 15 gün arayla aynı salondaki kürsüye çıkan Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu gibi? Türk siyasileri, Müslüman - Türk'ün seçerek kendilerini temsil gayesi ile Meclis'e gönderdiği siyasiler, Türk milletine hizmet etmeleri gerektiğini unutmamalıdır. Bu gayede düşülen gaflet, onları başka limanlarda icazete yönlendirir ki, bu halin sonu hüsran ve ahiret vebalinden başka bir şey olamaz.    Velayetin şahı İmam Ali Efendimiz, Hz. Peygamber'in "Benim vasim, halifemdir" dediği büyük imam, Malik b. Eşter'i Mısır'a vali olarak atadığında yönetimle ilgili görüşlerini içeren bir ahidnameyi ona vermişti. Bu ahidname, Müslüman Türk'ün de devlet adamlığında asıl rehberidir. İmam Ali Efendimiz, şaşmaz bir ölçü ile iktidara gelenlere unutmamaları gereken şu nasihatleri yapmıştı: "Dünya geçiş yurdudur, yerleşme yurdu değildir. Orada bir kısım insanlar nefsini satıp azabın hedefi olur. Bir kısım da nefsini satın alıp, kurtuluşa ererler. Bunun bilincinde olan herkes, tüm imkânları seferber ederek halka hizmet etmenin yollarını aramalı ve kendilerini ebedi hayatın sıkıntılarından kurtarmaya çalışmalıdırlar. Ey Malik! Allah'tan korkmalı, emirlerine uymalı ve yasakladığı şeylerden uzak durmalısın. Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden uzaklaşan kişi, yasaklanan lezzetlere yönelir ve kötü işler yapma gayreti içine girer. Ey Malik! Uhdenize verilen Mısır'da senden önce adi ve zalim birçok devlet adamı hüküm sürmüştür. Nasıl ki, senden önce Mısır'da görev yapan valilerin ve hükümdarların icraatlarına bakıp onları eleştiriyorsan, halk da şimdi senin yaptığın işlere bakarak seni eleştireceklerdir." Yakın geçmişte, iktidarın ABD ile beraber olmasını eleştirenler, bugün aynı kapıda bağlılıklarını ifade ediyorlar. Seyyid olduklarını iddia edenlere İmam Ali Efendimizin bu nasihatlerini hatırlatmayı uygun gördük.