Ekonomik bağımsızlığımız ve Dar Bölge Kalkınma Modeli
Modern sömürü sisteminin ekonomik ayağını oluşturan IMF ülkemizi günden güne batağa sürüklemektedir.
Bugün, IMF reçeteleriyle ekonomisini düzeltmeye uğraşan Arjantin, milli para birimini bırakarak, doları tercih etme noktasındadır.
Eğer bir an önce bu kuruluşun kredi karşılığı sunduğu ev ödevlerine dur denilmezse, Türkiye'yi de bekleyen son aynıdır. Üretimi durduran, iş imkânlarını ortadan kaldıran, yatırımı sıfırlayan bir yaklaşım daha fazla kabul görmemelidir.
IMF'nin talimatları doğrultusunda bugün 100 bin işçinin re'sen emekli edilmesi gündemdedir. Bu hadise, en temel insan haklarından sayılan "çalışma hürriyetinin" hiçe sayılmasıdır.
İş yerlerinin kapatılması ve yatırıma müdahalenin yanında, artık bireylere de ne yapacakları noktasında yaptırımlar başlamıştır.
IMF, emperyalist bir mantıkla vazifesini yapmakta, ekonomik sahada kendine bağımlı bir Türkiye için çalışmaktadır.
Siyasi iradeden beklenilen; vazifelerini yaparak, bu mandacı zihniyetten bir an evvel kurtulup, tamamen milli projeleri hayata geçirmeleridir.
Çözüm, işçi çıkartarak ekonomiyi düze çıkarmak değildir. Çözüm, her üretim sahasında, her yaşta insanı çağdaş teknolojik imkânlarla birlikte çalıştırmak, 7'den 70'e topyekün bir çalışma seferberliği ile kalkınmaktadır.
Dar Bölge Kalkınma Modeli olarak isimlendirilebilecek bu projede, her bölgeye uygun organize sanayi bölgeleri devlet tarafından kurulacaktır.
Devlet, dış baskılarla ve emirlerle değil, milli projelerle millete ve ekonomiye yön vermelidir.
Oluşturulacak KOBİ şehirleri, üretimle ilgili çağdaş her türlü bilgi ile donatılacaktır.
Bu alandaki uygulamaları maddelersek;
1. KOBİ'lere proje mukabili "0" faizle kredi verilerek doğrudan desteklenecektir.
2. KOBİ'lerin enerji, vergi gibi giderleri aşağı çekilerek, üretim maliyetleri azaltılacaktır.
3. Devlet, KOBİ'lerin bir araya gelerek, organize, entegre çalışmalarını özendirerek, ihracata yönelik uluslararası markaların ortaya çıkmasına ön ayak olacaktır.
4. Devlet, yüksek sermaye, teknoloji, bilgi birikimi gerektiren sanayi alanlarına bizzat kendi girecek, ancak üretim safhasında ve sonrasında yan sanayi kolları KOBİ'lere devredilecektir.
5. KOBİ'lerin dünya pazarlarıyla rekabet etmeleri, entegre çalışabilmeleri için uluslararası fuarlara, tanıtım ve organizasyonlara katılmaları sağlanacaktır.
6. KOBİ sistemi için istihdam ve yatırımı teşvik edici tedbirler alınacaktır.
Global düzende, ekonomik bağımsızlık, bağımsızlığın temelidir.
Ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığımızın sağlanabilmesi ise, ancak emeğin üretime dönüşmesi ile olur.
Gerek sahip olduğu çalışan genç nüfusu, gerekse yeraltı ve yerüstü zenginlikleri sebebiyle zengin hammadde ve yatırım kaynakları dikkate alındığında Türkiye, ekonomik bağımsızlığını kolayca sağlayacaktır. Bunun yolu: Borçlanma, faizle kredi alma vs. ile değil, tamamen milli Dar Bölge Kalkınma Modeli gibi projelerledir.
Bugün, IMF reçeteleriyle ekonomisini düzeltmeye uğraşan Arjantin, milli para birimini bırakarak, doları tercih etme noktasındadır.
Eğer bir an önce bu kuruluşun kredi karşılığı sunduğu ev ödevlerine dur denilmezse, Türkiye'yi de bekleyen son aynıdır. Üretimi durduran, iş imkânlarını ortadan kaldıran, yatırımı sıfırlayan bir yaklaşım daha fazla kabul görmemelidir.
IMF'nin talimatları doğrultusunda bugün 100 bin işçinin re'sen emekli edilmesi gündemdedir. Bu hadise, en temel insan haklarından sayılan "çalışma hürriyetinin" hiçe sayılmasıdır.
İş yerlerinin kapatılması ve yatırıma müdahalenin yanında, artık bireylere de ne yapacakları noktasında yaptırımlar başlamıştır.
IMF, emperyalist bir mantıkla vazifesini yapmakta, ekonomik sahada kendine bağımlı bir Türkiye için çalışmaktadır.
Siyasi iradeden beklenilen; vazifelerini yaparak, bu mandacı zihniyetten bir an evvel kurtulup, tamamen milli projeleri hayata geçirmeleridir.
Çözüm, işçi çıkartarak ekonomiyi düze çıkarmak değildir. Çözüm, her üretim sahasında, her yaşta insanı çağdaş teknolojik imkânlarla birlikte çalıştırmak, 7'den 70'e topyekün bir çalışma seferberliği ile kalkınmaktadır.
Dar Bölge Kalkınma Modeli olarak isimlendirilebilecek bu projede, her bölgeye uygun organize sanayi bölgeleri devlet tarafından kurulacaktır.
Devlet, dış baskılarla ve emirlerle değil, milli projelerle millete ve ekonomiye yön vermelidir.
Oluşturulacak KOBİ şehirleri, üretimle ilgili çağdaş her türlü bilgi ile donatılacaktır.
Bu alandaki uygulamaları maddelersek;
1. KOBİ'lere proje mukabili "0" faizle kredi verilerek doğrudan desteklenecektir.
2. KOBİ'lerin enerji, vergi gibi giderleri aşağı çekilerek, üretim maliyetleri azaltılacaktır.
3. Devlet, KOBİ'lerin bir araya gelerek, organize, entegre çalışmalarını özendirerek, ihracata yönelik uluslararası markaların ortaya çıkmasına ön ayak olacaktır.
4. Devlet, yüksek sermaye, teknoloji, bilgi birikimi gerektiren sanayi alanlarına bizzat kendi girecek, ancak üretim safhasında ve sonrasında yan sanayi kolları KOBİ'lere devredilecektir.
5. KOBİ'lerin dünya pazarlarıyla rekabet etmeleri, entegre çalışabilmeleri için uluslararası fuarlara, tanıtım ve organizasyonlara katılmaları sağlanacaktır.
6. KOBİ sistemi için istihdam ve yatırımı teşvik edici tedbirler alınacaktır.
Global düzende, ekonomik bağımsızlık, bağımsızlığın temelidir.
Ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığımızın sağlanabilmesi ise, ancak emeğin üretime dönüşmesi ile olur.
Gerek sahip olduğu çalışan genç nüfusu, gerekse yeraltı ve yerüstü zenginlikleri sebebiyle zengin hammadde ve yatırım kaynakları dikkate alındığında Türkiye, ekonomik bağımsızlığını kolayca sağlayacaktır. Bunun yolu: Borçlanma, faizle kredi alma vs. ile değil, tamamen milli Dar Bölge Kalkınma Modeli gibi projelerledir.
Editörün Seçtikleri