info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Büyük Oyun - 2
08/01/2013 Köşe Yazısı 119
Günümüzde bazı çevreler Nusayri denilen Arap Alevilerinin Hz. Ali Efendimizi hâşâ Allah kabul ettiklerini uydurmaktalar.
İslam tarihinde “gulat inancı” olarak zuhur eden bu sapık düşünce, ilk olarak Hariciler tarafından ortaya atılmıştı. (Şehristani: El-Miler )  
Özellikle İmam Muhammed Bakır ve oğlu İmam Cafer gulat inancına şiddetle karşı çıkmışlardır.
Gulat, Ehl-i Beyt mektebinin merkezi konumundaki Kufe şehrinden yayılmış din dışı akımlardan biridir.
Emeviler’in son dönemlerinde artış gösteren bu sapık görüş, "Resulullah’dan  (sav) sonra Ali’den daha üstün biri yoktur. Hak Teâla onların suretinde zuhur etmiş, onların dili ile konuşmuş, onların elleri ile tutmuştur" şeklinde hezeyanlar yaymıştır. (Bak.: İmam Cafer isimli eserimiz)
İmam Muhammed Bakır dönemindeki lideri Muğire b. Said el-İcli idi.
Muğire, Ebu Cafer in huzuruna çıktı ve şöyle dedi: "Gaybı biliyorum, de, sana Irak’ı sunayım."
İmam Bakır onu sert bir şekilde itti, ondan yüz çevirdi. Düşüncelerinden dolayı ona beddua etmiştir: "Allah Muğire’ye lanet etsin. Bizim adımıza yalan söylüyordu."
İmam Bakır Gulat’ın diğer liderlerinden Benan et-Tebban hakkında da beddua ederek şöyle buyurdu: "Allah, Benan et-Tebban’a lanet etsin çünkü Benan, babam adına yalan söylüyordu."
İmam Cafer dönemindeki liderlerinden Ebu'l Hattab, Ehl-i Beyt imamlarının peygamber olduklarını, ardından da Tanrı olduklarını öne sürdü.  
İmam Cafer’in zamanının tanrısı olduğunu söyledi. Onun görünen şahıs olmadığını ancak bu âleme indiğinde bu surete girdiğini, insanların da onu bu surette gördüklerini iddia etti"
İmam Cafer-i Sadık, gulatla açıkça mücadele etmiştir.
İsa Cürcani diyor ki: “İmam Cafer’e, ‘Gulat cemaatinden duyduklarımı size söylememi ister misiniz?’ dedim.”
İmam (as) şöyle buyurdu… Ben de “Onların bazısı Allah’ın yerine sana ibadet ediyorlar ve diğer bazısı da senin peygamber olduğunu söylüyorlar."
İmam bunu duyunca o kadar ağladı ki, mübarek yüzü gözyaşları ile ıslandı. Sonra buyurdu:
"Allah onları benim elime verir de öldürmezsem, Allah evlatlarımı kendi elimle öldürsün."  
Meyser’den gelen rivayette, İmam Cafer gulat inancına sahip olanlar hakkında şöyle buyurmuştur: İmam Cafer’in yanında Ebu'l Hattab’dan gulatın kurucusundan söz ettim. Bir yastığa yaslanmıştı. Hemen doğruldu. Parmağını göğe kaldırarak:
"Allah’ım! Meleklerin ve bütün insanların laneti Ebu Hattab'ın üzerine olsun! Allah’ı şahit göstererek diyorum ki, o kâfirdir, fasıktır, müşriktir. O firavunla birlikte sabah akşam en şiddetli azaba uğratılacaktır."
Ehl-i Beyt imamlarının lanet ettiği ve “kâfirliktir” dediği bu sapık düşünce, bugün Arap Alevisi olan Nusayrilerin inancı imiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ve gerçekle alakası yoktur.
Dünkü yazımızda Hz. Ali’nin yanında yer alan ilk kişilerin Hz. Peygamberin yakın arkadaşları ve seçkin sahabeler olduğunu belirtmiştik.
Nasıl ki, İslam tarihinin ilk dönemlerinden itibaren İbn Sebe masalı ile Şii dünya karalanmaya çalışılmışsa, gulat gibi sapık akımlarla da  imam ali taraftarları batılda imiş gibi gösterilmeye uğraşılmıştır.
Günümüzün İbn Sebeleri hayal kahramanlar değildir. Maalesef İslam adına ortaya çıkmış ama geçen zamanda ABD’nin etkisinde kalarak İslam’a ihanet etmiş kişilerdir. Afganistan’daki  Hikmetyar buna örnektir. Sovyetlerle mücadelesinde Afganlıların yanında ama ABD ile beraber hareket etmişti. Amerikancı olduğu herkesçe bilinmektedir.
İhvan -i Müslimin, Mısır’da İngiliz işgaline karşı kurulmuştu ancak bugün ABD yanlısıdır.
Bundan 30 evvel ülkemizde Ankara’da, Konya’da ve İzmir’de ilahiyat fakültelerinde Hıristiyanlık dersleri veren Thomas Michel de aynı kadronun adamıdır.
Suriyeli kadınları göreve çağıran müftünün veya Müslüman kanı akıtmak caizdir diye beyan eden Mısırlı Yusuf el-Kardavi’nin İslam adına bir Kur’an ayetine veya Hz. Peygamberin hadisine dayanarak fikir beyan ettiğini kim iddia edebilir?
Öyleyse bugün İslam adına söz sahibi imiş gibi hareket eden pek çokları ABD’nin sözcüsü haline gelmişlerdir. Şiilik ve Hz. Ali’yi sevmek ise, bu çevrelerin İslam’ı karalama uğraşlarında bir malzeme olmuştur.