Ebedi Adalet Operasyonu ve Çeçenistan'ın durumu
Afganistan'a yapılacak ABD operasyonuna az bir zaman kala, Rusya Devlet Başkanı Putin, Çeçenistan meselesini gündeme getirerek "Çeçenistan'daki olayların uluslararası terörizmin dışında kalması düşünülemez" dedi. Ve "terörist" olarak kabul ettiği Çeçen liderlere "teslim olmaları" çağrısında bulundu. Önde gelen Rus gazeteleri ise Rusya'nın muhtemel ABD operasyonu karşısındaki tavrının da böylece netleştiğini ifade ediyorlar. Afganistan'daki muhalif grup Kuzey İttifakı'na silah ve teçhizat desteği sağlayan Rusya, ABD bombardımanıyla beraber bölgede Taliban'ın etkisinin kalmayacağı ve Kuzey İttifakı'nın tek hakim unsur haline geleceği görüşünde. Bu hususta Rusya ve ABD'nin bir noktaya kadar görüş ve çıkar birliği içinde bulunduğu aşikâr.
Öte yandan tam Amerika'nın, Avrasya'ya el atma operasyonunun arefesinde Putin'in Çeçenistan meselesini gündem etmesi acaba "Çeçenistan Rusya'nın sus payı mı?" şeklindeki şüpheleri kuvvetlendirmektedir. Zira ABD'nin o coğrafyada hakim bir unsur durumuna gelmesi, şüphesiz Rusya'nın işine gelmeyecektir ve bu noktada Ruslar'ın en azından şimdilik "memnun edilmesi", Amerika'nın operasyonunun güvenliği açısından önemlidir. Görünen o ki "terörizmle mücadele" adı altında Çeçenistan'da aşırı güç kullandığından dolayı bu zamana kadar dünya kamuoyundan pek destek bulamayan Rusya, bundan sonra zulmüne daha rahat bir ortamda devam edebilecektir.
Eski ABD Başkanı Clinton'un "Çeçenistan Rusya'nın iç meselesidir" şeklindeki ifadesi hafızalarda tazeliğini korurken ABD'nin Çeçen meselesine bakışını da ortaya koymaktadır.
Bugün ise ABD'nin bölgede söz sahibi olacağı bir döneme girilmiş ve Rusya cephesinde Çeçen direnişçileri "uluslararası terörist" literatürüne dahil etme faaliyetlerine hız verilmiştir. Putin'in "teslim ol" çağrısını bu noktadan değerlendirmek lâzımdır.
Çeçen liderler eğer bu çağrıya uymazlar ise otomatikman "terörist" ilan edileceklerdir. Daha açık bir ifadeyle Rus hakimiyetini tarihlerinin hiç bir döneminde kabul etmemiş olan Çeçenler "hakimiyeti altına girmedikleri" bir iradeye isyan etmiş olacaklardır ki bu mantık dışı bir iddia ve büyük bir zulümdür.
Netice olarak dünya dengelerinin değişmek üzere olduğu kritik bir dönemde, Çeçenistan köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Temennimiz "teröre karşı" başlatılan savaşın masum insanların zulme uğramasına vesile olmamasıdır.
Öte yandan tam Amerika'nın, Avrasya'ya el atma operasyonunun arefesinde Putin'in Çeçenistan meselesini gündem etmesi acaba "Çeçenistan Rusya'nın sus payı mı?" şeklindeki şüpheleri kuvvetlendirmektedir. Zira ABD'nin o coğrafyada hakim bir unsur durumuna gelmesi, şüphesiz Rusya'nın işine gelmeyecektir ve bu noktada Ruslar'ın en azından şimdilik "memnun edilmesi", Amerika'nın operasyonunun güvenliği açısından önemlidir. Görünen o ki "terörizmle mücadele" adı altında Çeçenistan'da aşırı güç kullandığından dolayı bu zamana kadar dünya kamuoyundan pek destek bulamayan Rusya, bundan sonra zulmüne daha rahat bir ortamda devam edebilecektir.
Eski ABD Başkanı Clinton'un "Çeçenistan Rusya'nın iç meselesidir" şeklindeki ifadesi hafızalarda tazeliğini korurken ABD'nin Çeçen meselesine bakışını da ortaya koymaktadır.
Bugün ise ABD'nin bölgede söz sahibi olacağı bir döneme girilmiş ve Rusya cephesinde Çeçen direnişçileri "uluslararası terörist" literatürüne dahil etme faaliyetlerine hız verilmiştir. Putin'in "teslim ol" çağrısını bu noktadan değerlendirmek lâzımdır.
Çeçen liderler eğer bu çağrıya uymazlar ise otomatikman "terörist" ilan edileceklerdir. Daha açık bir ifadeyle Rus hakimiyetini tarihlerinin hiç bir döneminde kabul etmemiş olan Çeçenler "hakimiyeti altına girmedikleri" bir iradeye isyan etmiş olacaklardır ki bu mantık dışı bir iddia ve büyük bir zulümdür.
Netice olarak dünya dengelerinin değişmek üzere olduğu kritik bir dönemde, Çeçenistan köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Temennimiz "teröre karşı" başlatılan savaşın masum insanların zulme uğramasına vesile olmamasıdır.
Editörün Seçtikleri