info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Bir olmak zorundayız
23/06/2013 Köşe Yazısı 97
Dün Taksim'de yaşanan karanfil bırakma eylemi büyük arbedelere neden oldu. Eylemlerde hayatını kaybeden arkadaşlarını anmak için toplanan kalabalığın üzerine sıkılan tazyikli suyun içinde yakıcı madde olduğu iddia ediliyor. Türkiye, demokrasi imtihanını kaybetti, insan haklarına saygı konusunda sınıfta kaldı.  Ama daha önemlisi toplumda iktidara karşı uyanan direniş ve öfke sonucunda bir halk hareketine dönüşebilecek vahametin hiç birimize faydası olmayacaktır. Birbirimizi dinlemek, ne dediğini, ne istediğini anlamaya çalışmak zorundayız. Taksim'den dünyaya yansıyan manzara unutmayalım ki, "Bizim değil üzerimizde hesabı olan dış mihrakların işine yarayacaktır." Tahriklere karşı birbirini ikaz eden milletimizin iktidardan daha duyarlı hareketi, olayların büyümesine mani olmaktadır. Burada devlet erkânından beklenilen halkımızı sağduyuya çağıracak örnek davranışlarla sokağın nabzını düşürmesidir. Siz eğer iktidarsanız, yalnızca sizi seçenlerin değil, vatandaşlarınızın tamamının taleplerine cevap vermeye ve şikâyetlerini en aza indirmeye mecbursunuz.  Yoksa farklı illerde gerçekleştirilen mitinglerde verilen mesajlar, karşı taraftaki milli iradeyi memnun etmemektedir. Sokaktaki eylemci veya karşısında yer alan polis kardeşlerimiz, bu bünyenin birer ferdi ve İslam kardeşidir aslında. Türk milleti kardeştir. Birdir, beraberdir. Onu bir arada tutmak, devletin ve cumhuriyetimizin bekası için şarttır. İdrak ettiğimiz Berat Kandili gibi gecelerimiz, güzel İslam dininin bize ikramlarıdır. Bu feyiz ve muhabbet geceleri, Müslümanın Müslüman ile olan hukukunu hatırlatan kıymetli zamanlar? Birlik, beraberlik, barış, huzur için semaya kalkan elleri elbette ki Cenab-ı Hak boş çevirmeyecektir. Gün bu bütünlüğü bozacak her türlü fitneye kapıları kapama günüdür. Buna mecburuz da?