info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Başkanlık sistemi mi?
21/01/2015 Köşe Yazısı 112
Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında Ak Saray'da toplandı. Sayın Erdoğan, çok partili hayata geçişin ardından Bakanlar Kurulu'na başkanlık eden 6. Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, bu toplantı diğerlerinde yaşanmayan polemiklere sahne oldu. Zira başkanlık sistemine geçişten memnun olacağını her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı, yeni vazifesine geçişle beraber cumhurbaşkanlığına bağlı başkanların sayısını 13'e çıkarmış; geniş yetkili bir vazife icra edeceğinin de altını çizmişti. Yürütmenin başı gibi hareket eden tavrı, başkanlık sistemine halkı alıştırma olarak değerlendirildi. Başbakan Davutoğlu'nun her zaman görmeye alıştığımız güler yüzüne rastlamadığımız bir ortamda icra edilen toplantı için 'başkanlık sistemine geçişin ayak sesleri' yorumu yapıldı. Cumhurbaşkanı'nın vazifeleri mevcut Anayasada bellidir. Buna göre, Anayasa değişmeden başkanlık sistemi benzeri bir sistem değişikliği söz konusu edilemez. Anayasanın 103. maddesine göre, "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma" şeklinde and içerek vazifeye başlayan Erdoğan, 104. maddeye göre devletin başıdır. Kuvvetler ayrılığı prensibinin bir gereği olarak yasamaya ve yürütmeye müdahalesi Anayasada çeşitli maddelerle engellenen Cumhurbaşkanı'nın yasama yılının ilk gününde açılış konuşması yapması dahi 'gerekli gördüğü hallerle' sınırlanmıştır. Cumhurbaşkanının sorumluluğunu ve sorumsuzluk hallerini düzenleyen 105. madde ise şöyle bir sınır koymaktadır: "Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur." Yani Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kuruluna başkanlık dahi etse, siyasi sorumluluğa sebep olacak bir icraata imza atamaz.   Başkanlık sistemine geçiş, Atatürk'ün üniter yapısını yok etmek; federatif yapıyla, var olan bütünlüğü bozmak demektir. Böyle bir hal ise, telafisi imkânsız bir dağılma ile neticelenir. Kaldı ki bazı bölgelerimizde hukukun dışına çıkılarak mahkemelerin kurulduğu, kaymakamların atandığı, polisi, jandarması olan; kamu otoritesinin yok sayıldığı birimler oluşmaktadır.  Elbette devlet, düzenini korumaya memurdur. Bundan sorumlu olan da icraattır. Toplantıdan sonra Bülent Arınç'ın "rutin olarak bu toplantılar yapılmayacaktır" açıklamasıyla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hukukun dışına çıkmayacağı anlaşılmıştır.