İttifak mı, çatışma mı?
2000’li yıllarda tanıştığımız Medeniyetler İttifakı Projesi, yeni dünya düzeninde dinlerarası diyalogun hükümetler seviyesindeki devamıdır.
Medeniyetler inanç ile şekillenir ve bu sebeple tarih boyunca medeniyetlerin ittifakı değil, çatışması söz konusu olmuştur.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı ile örneklerini gördüğümüz gerçek, İslam dünyası ile Hıristiyan Batının varlık mücadelesidir. Yahudi asıllı ABD’li siyaset bilimci Samuel Huntington’ın 1993’te ortaya attığı Medeniyetler Çatışması tezi de bunu ifade etmişti.
Tez, gelecekteki asıl mücadelelerin din ve kültürler üzerinde olacağı konusunu işlemekte idi. Buna göre bir medeniyetin diğerine karşı çıkması ancak farklı dinlere inanmış toplumlar arasında görülecektir.
Dikkat edilirse Hıristiyan Batı ülkeleri arasında bir medeniyet çatışması veya diğerine kendi medeniyetini kabul şeklinde bir faaliyet söz konusu olamaz.
Hatta AB ülkeleri, AB’nin birlik harcı olarak Hıristiyanlığı seçmiştir. Öyleyse Sayın Başbakanın kurucusu olduğunu dile getirdiği bu ittifaktan ne anlaşılması gerekir?
Bu ittifak 2005 senesinde Başbakanımız ve İspanya eski Başbakanı Zapetero tarafından başlatılmıştır. İttifakın gerekçesi son yıllarda Müslüman ülkeler ile Batılı toplumlar arasında görülen karşılıklı şüphe, korku ve kutuplaşma ortamına karşı koymayı hedeflemek olarak belirtilmektedir.
Bu nasıl bir ittifak ki, hep İslam âlemine yönelik savaşlarla yapılmaktadır?
Aslında söz konusu olan İslam itikadı ile şekillenmiş İslam medeniyetinin yok edilmesidir.
İslam âlemi, İsrail’in yayılmacı politikalarından ve ABD’nin değişen iklim dengeleri ile hız kazanan Ortadoğu’daki planlarından gerçekten de korkmaktadır. Ancak onların güvenliği ve esenliği Medeniyetler İttifakı ile asimile oluşta değildir.
Medeniyetler arası uzlaşının bir diğer ayağı da BOP’dur. Sayın Başbakan BOP’ta eş başkanlığa devam etmektedir. Ancak 22 İslam devletinin sınırlarının ve milletlerinin kimyasının değiştirilmesinin gizlenmediği bu proje de göstermektedir ki, medeniyetler arasında ittifak, Hıristiyanlığın dünya hâkimiyetine giden bir basamaktır.
İttifaktan bahsedenler, İslam coğrafyasını kana bulamakta, Müslümanları katletmekte, kaynaklarını sömürmekte, aynı zamanda demokrasiden ve insan haklarından da dem vurmaktadırlar.
Allah bu anlayışın zulmünden bizleri ve İslam âlemini halas
eylesin.
Medeniyetler inanç ile şekillenir ve bu sebeple tarih boyunca medeniyetlerin ittifakı değil, çatışması söz konusu olmuştur.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı ile örneklerini gördüğümüz gerçek, İslam dünyası ile Hıristiyan Batının varlık mücadelesidir. Yahudi asıllı ABD’li siyaset bilimci Samuel Huntington’ın 1993’te ortaya attığı Medeniyetler Çatışması tezi de bunu ifade etmişti.
Tez, gelecekteki asıl mücadelelerin din ve kültürler üzerinde olacağı konusunu işlemekte idi. Buna göre bir medeniyetin diğerine karşı çıkması ancak farklı dinlere inanmış toplumlar arasında görülecektir.
Dikkat edilirse Hıristiyan Batı ülkeleri arasında bir medeniyet çatışması veya diğerine kendi medeniyetini kabul şeklinde bir faaliyet söz konusu olamaz.
Hatta AB ülkeleri, AB’nin birlik harcı olarak Hıristiyanlığı seçmiştir. Öyleyse Sayın Başbakanın kurucusu olduğunu dile getirdiği bu ittifaktan ne anlaşılması gerekir?
Bu ittifak 2005 senesinde Başbakanımız ve İspanya eski Başbakanı Zapetero tarafından başlatılmıştır. İttifakın gerekçesi son yıllarda Müslüman ülkeler ile Batılı toplumlar arasında görülen karşılıklı şüphe, korku ve kutuplaşma ortamına karşı koymayı hedeflemek olarak belirtilmektedir.
Bu nasıl bir ittifak ki, hep İslam âlemine yönelik savaşlarla yapılmaktadır?
Aslında söz konusu olan İslam itikadı ile şekillenmiş İslam medeniyetinin yok edilmesidir.
İslam âlemi, İsrail’in yayılmacı politikalarından ve ABD’nin değişen iklim dengeleri ile hız kazanan Ortadoğu’daki planlarından gerçekten de korkmaktadır. Ancak onların güvenliği ve esenliği Medeniyetler İttifakı ile asimile oluşta değildir.
Medeniyetler arası uzlaşının bir diğer ayağı da BOP’dur. Sayın Başbakan BOP’ta eş başkanlığa devam etmektedir. Ancak 22 İslam devletinin sınırlarının ve milletlerinin kimyasının değiştirilmesinin gizlenmediği bu proje de göstermektedir ki, medeniyetler arasında ittifak, Hıristiyanlığın dünya hâkimiyetine giden bir basamaktır.
İttifaktan bahsedenler, İslam coğrafyasını kana bulamakta, Müslümanları katletmekte, kaynaklarını sömürmekte, aynı zamanda demokrasiden ve insan haklarından da dem vurmaktadırlar.
Allah bu anlayışın zulmünden bizleri ve İslam âlemini halas
eylesin.
Editörün Seçtikleri