Yeni bir yıla girmemize sayılı günler kaldı. Geçen yıl bugünlerde yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla sarsılan Türkiye, yeni yıla da aynı gündemle giriyor. Hatta bu makaleyi kaleme aldığımız sırada 4 eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu son kararını vermek üzere toplantı yapacaktı. Yani 'tape'ler, para sayma makineleri, kol saatleri derken karşıladığımız 2014'e yine aynı başlıklarla veda ediyoruz. Devlet erkânından, "harama bulaşanlar babamız da olsa ellerini kırarız" şeklinde gelen beyanlar bakalım bir etki yaratabilecek mi? 2014 senesini iki seçimle geçirdik. Seçimle başa geçen ilk cumhurbaşkanımızın yaptırdığı 'saray'ın maliyeti konusundaki tartışmalar halen bitmedi. İki seçimde bakın neler kaybettik: * Bize azınlıklara her türlü ayrımcılığı vermemizi tavsiye eden Batı dünyasının ruhani lideri Papa; Hıristiyan dünyayı birleştirmek maksadını da gizlemeden Türkiye'ye geldi. * Maliyeti gizli sarayın ilk konuğu olan ruhani lider, camide İstanbul Müftüsü'nün "Allah kabul etsin" dediği bir de dua yaptı. * Bizim cumhurbaşkanımız ise Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılışını temenni ettiğini açıkladı. * Yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde dinimiz üzerinde yapılan değişim faaliyetleri en dindar gözükenlere yine yaptırıldı.* Domuz eti yine serbest, zina halen suç değil. * Yeni yıla da federatif yapıyı konuşarak giriyoruz. * Diyarbakır'da ellerinde Kürdistan bayraklarını dağıtanlara polisin müdahale etmediği bir hale geldik.    * Ankara'da IŞİD bayrakları asılmış mahallere giriş çıkışlar yasak, İstanbul'da IŞİD üniformaları satan yerlere müdahale yok. * İmralı'dakine saygı duyulmasından bahseden devlet adamlarıyla tanıştık.    * Çözüm sürecinde Müslüman Alevileri dışlayan hükümet, Peşmergeye geçiş koridoru hazırladı. * Yıllardır beraberliklerini anlattığımız çevreler geçen seneden beri menfaat çatışmasını yaşıyor. Görünen o ki, bu sene de çatışma devam edecek.* Kardeş Esad dördüncü senedir düşman Esed? * Halen Gezi olaylarında ölenlerden, Kobani olayından, Suriye'deki savaş ortamı üzerinden Şii ile Sünni'yi ayırmaya çalışanların nemalanmaya çalıştığını görüyoruz. * Tüm bu hadiselerin yanında seçim barajı da tartışıldı. Millet iradesinin tam olarak Meclis'e yansımasının önündeki engel olan baraj bakalım demokrasinin bir ayıbı olarak kalacak mı, yoksa kalkacak mı? * Alevi, Sünni, Caferi, Bektaşi 'bir'dir dedirtemediklerimiz halen başımızdalar? * Cumhurbaşkanının kendine atadığı başkan sayısındaki artış başkanlık sistemine yönelme olarak değerlendirilirken; 2015'ten itibaren bakanlar kuruluna başkanlık edeceği de 'Anayasaya aykırı' kabul ediliyor * Hal böyleyken öyle bir noktadayız ki, hükümeti eleştirmek, 'yanlış'sınız demek; kendilerinin iktidarları boyunca karşısında durduğu 'darbe'cilikten daha ağır şekilde muamele ile karşılık buluyor?* Resmi işsizlik 3.3 milyonu aşarken, sokağın araştırması 5 milyon kişinin evine ekmek götüremediğini yazıyor * Bu sene kredi kartı mağduru olmayan neredeyse kalmadı. Kart borcu ile icralık olanların sayısı 3 milyon 730 bin kişiye ulaştı. * Adalete güvenin kalmadığına şahit oluyoruz. * Hukukun siyasete yenildiğini; askerin elinin kolunun bağlandığını; kuvvetler ayrılığının tamamen terk edilip siyasetin tek hâkim güç olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz. * Atatürk mirası üniter sistem, cumhuriyet, al bayrak bakalım yeni yılda nelerle karşılaşacak? * Gidişatımızdaki vahamete rağmen bizler şartlarımız çok iyiymiş gibi... * Halen BOP'un eşbaşkanı, halen Arap Baharı'nın yılmaz savunucusu, halen AB'ci, her zaman ABD'ciyiz...* Sayın cumhurbaşkanı 'one minute'e benzer bir edayla 'almazsanız almayın' diyerek AB'ye kafa tutuyor.  Nefsim adına düşündüğümde, Allah'a şükürler olsun ki, geride bıraktıklarımızdan zerre pişmanlık duymadığımız bir seneyi tamamlıyoruz. Zira bendeniz ve kadrom, Allah'a hesap verme şuurunu bir saniye bile yitirmeden hangi şartta olursak olalım yalnızca Hakk'ı, hakikati, devlet ve millet yararına olanı anlattık. Ama boyalı basın bizi yine gizledi, dünyada tezimiz Milli Ekonomi Modeli yeni bir MEM Bloku'na dönüşürken, bizi gizleyenler aslında hem kendilerinin, hem de milletimizin işini, aşını, bereketini, refahını ellerinde alıyorlar. Milletin ve devletin sonunu hazırlıyorlar. Ne diyelim Allah yeni gireceğimiz yılı, sonumuzu hayreylesin? Hayırları görmeyi milletimize nasip etsin?