info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Türkiye gündemine dönülme vaktidir
09/09/2012 Köşe Yazısı 93
Bir devlet adamının en önemli vasfı içte ve dışta meydana gelebilecek tehlikelere karşı ayık olmasıdır. Ancak bu bakış açısı ile milletine faydalı olarak hizmet edebilir.
Afyonkarahisar’da meydana gelen ve 25 evladımızın şehadetine neden olan patlama hadisesi henüz aydınlanmamıştır.
Olayın vuku anında o mahale hareket eden bazı devlet yetkilileri, ilmi mesnede dayanmadan yaptıkları açıklamalarda “kaza” hükmünü vermişlerdir.
Genelkurmay Başkanlığı ise bir beyanda bulunmak için gerekli delillerin olmadığından yola çıkarak adeta yetkilileri ikaz etmiştir.
Afyon’daki vahim hadise kardeş Suriye’de halen yaşanan muhalif saldırıların bir manada benzeri sayılabilir. Zira, Suriye muhalefetini ABD ve İsrail desteklemektedir. Rus yetkililer son beyanlarında Suriye’de bir savaşa asla müsaade etmeyeceklerini açıkladılar. Yani Rusya, Suriye muhalefetinin ve ona destek olanların karşısında olduğu bir kez daha yineledi.
Türkiye’de Rusya’nın bu sert tepkisinden sonra konuşma yapan Başbakan ise, muhaliflerin icraatlarını destekler mahiyette beyanlara devam etmiştir.
Bu cepheden bakıldığında Erdoğan’ın Kerbela vahşetine benzettiği Suriye probleminin müsebbibi olanları sınırlarında ağırlayan Türkiye de, Rusya’nın müsaade etmeyecekleri arasında yer almaktadır.
Dini liderler zirvesinde yapılan Kerbela yorumu, bizce sadece vahşetin mantığında benzeşmektedir.
Allah Resulünün (sav) oğlu, Allah rızası umularak şehit edilmiştir. Bugün Suriye halkını zulümden kurtaracağını ilan edenler de Allah adına hareket ettiklerini söyleyerek, kendilerini ve milleti kandırmaktadırlar.
Benzeşme sadece zulmün ve vahşetin mantığındadır.
Bunun dışında hak ve batıl mücadelesinin en güzel örneklerinden biri olan İmam Hüseyin’in şehadeti, İslam’ın korunması ve muhafazası için kanını esirgemeyen bir Allah dostunun hakka yürüme davasıdır.
Cenab-ı Hakk’ın küffar ve cehennemlik olduğunu beyan ettikleri ile üstelik onların planlarına dahil olarak gerçekleştirilen Müslüman avı ise hiçbir şekilde mübarek Kerbela olayı ile özdeşleştirilemez.
Toplantıda yer alan farklı din temsilcilerinin Türkiye’de  gönül bağı olduğu çevrelerin bulunduğu malumdur.
Suriye muhalefetini haklı gören bir irade, yarın Türkiye’deki bu çevrelerin hak arama taleplerini nasıl reddedecektir?
Suriye de yapılanların müsebbibi olarak hedef tahtasına oturtulan Şii dünya ise Kerbela Günü ve bugün hakkın tarafı olarak safını korumaktadır.
Bu sebeple Müslümanı adres göstermek olayları merkezinden uzaklaştıracağı gibi büyük bir ahret vebalini de getirmektedir.
İçinden geçtiğimiz zor günlerde devlet adamlarımızdan beklediğimiz önce kendi sıkıntımızın halli için hangi çözümleri getirecekleridir.
DNA testi ile kimlikleri tespit edilebilecek kadar parçalanan vatan evlatları henüz ailelerine teslim edilememiştir.
Olay üzerindeki sır perdesi kalkmamıştır.
Her gün duyar hale geldiğimiz terör saldırıları artarak devam etmektedir. Bizce Suriye gündemi bir kenara ve kendi haline bırakılarak tüm mesaiyi Türkiye ye ve Türk halkına harcamanın vaktidir…
Editörün Seçtikleri