Terörle mücadele mi?
İç Güvenlik Yasası olarak tanımlanan tasarının neredeyse her maddesi TBMM'de kavga içinde yasalaşıyor.Sınırları kevgire dönmüş Türkiye'de terör örgütlerine pek çok konuda göz yumulurken, çözüm süreci adı altında terörle pazarlık yapılıyor. Böyle bir ortamda kime karşı iç güvenlikten bahsediyoruz?Sayın Davutoğlu, "Şah Fırat Operasyonu'nda tek bir kurşun sıksalardı, Türkiye ile o bölge arasını tamamen ele geçirecektik" şeklinde bir açıklamada bulundu.Terör örgütü IŞİD'in önünden askerlerinin can güvenliği endişesi ile apar topar türbeyi de harap ederek bölgeyi terk eden Türkiye, eğer yapabilecektiyse neden Türk toprağını ve askerini gerektiğinde korumadı?Aynı trajedi, Musul'a yapılması düşünülen operasyon için de tekrarlanıyor.Türk askeri, ABD öncülüğündeki koalisyonun Musul'da IŞİD'e karşı yapacağı operasyona aktif destek verecekmiş. "Eğit-donatı 3 senedir dillendiriyoruz, Batı sözümüze yeni geldi" diyenler, bu kadar güçlülerdi de neden IŞİD'e karşı Türk askerinin gücünü göstermediler? Veya neden şimdi adı konmasa da Arap Baharı'nın devamı olacak bir 'eğit-donat' projesinde yer almakta ısrar ediyorlar?Türkiye hakikaten derin bir yalnızlığa mahkûm edildi.Hıristiyan Batı için her zaman Müslüman-Türk olan bizlerin, AB tecrübesinde gördüğümüz gibi Avrupa'ya dahlimize imkân bulunmamaktadır. Oysa yakın geçmişte uluslararası ilişkilerdeki tüm girişimlerimiz birer ABD projesidir: BOP, Arap Baharı, Suriye savaşı, IŞİD koalisyonu, eğit-donat?Zerre kadar millet ve devlet yararının olmadığı hareketlere imza atmak sadece Müslüman âlemi ile aramızı açmıştır. Hükümetin izlediği İslam politikasının izahı yapılamaz. Irak'ın işgalinde binlerce sortinin bizim hava sahamızdan gerçekleştiğini dönemin savunma bakanının ağzından dinlemedik mi?Irak işgali binlerce Müslümanın kanına, namusuna mal olmuştu.Yine Libya'ya vuran uçaklar, İzmir'den havalanmışlardı.Suriye'de açıktan haçlının yanında taraf olan Türkiye, Mısır'da herkesin terörist dediği Müslüman Kardeşler'i destekleyen tek Müslüman ülke yine Türkiye...Nijerya'dan Türk Cumhuriyetleri'ne İslam ülkelerinin kafasında ülkemiz hakkında koca bir soru işareti var.Dost ve müttefik olarak görülmeyi çoktan bıraktık.Yoksa BM Güvenlik Konseyi'ne giremememizin 'değerli yalnızlık'tan başka bir izahı olabilir mi?Şimdi ise İran'ın güçlenmemesi için öne sürülecek bir Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan'la işbirliği peşinde? Türkiye ne Şii-Sünni savaşının tarafı olmalı, ne de Müslüman dünyaya yönelen silahı tutmalıdır.Bu arada, Batı'yla ortak hareketi politikanın merkezine koyan siyasiler; Saddam'ın, Mübarek'in, Kaddafi'nin, Zeynel Abidin Bin Ali'nin sonunu unutmasın?Cenab-ı Hak, Bakara Suresi'nin 120. ayetinde "Sen onlardan olmadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar" buyurmuyor mu?Onlardan olmadığınıza göre, yukarıdakiler gibi sonunuzu mu hazırlıyorsunuz?
Editörün Seçtikleri