Tercih sizindir
Soma faciası, madenciler ile taşeronları ve iş sahiplerini karşı karşıya getirdi. Çalışma şartları değişmeden telefonlara gönderilen "madene girin" mesajları işçileri tedirgin ediyor.Bazı yazarların kapitalizmi suçlu göstererek, bundan sonra işçi sınıfının haklarına sahip çıkacak komünist bir yaklaşımı makalelerinde savunduğunu görüyoruz.Oysa gerek kapitalizmin gerekse komünizmin, insan konusuna yaklaşımı birbirinden farklı değildir.Kapitalizm'de insan homo economicus, iktisadi insandır.Yanlış bir yaklaşımla, ihtiyaçları sınırsız ve kaynakları sınırlı gören bu sistem, sadece parayı elinde bulunduran bir avuç azınlığın haklarını korumaktadır.Kuramcısı Malthus gibi ekonomistler, en az emekle en çok kâr sağlamanın derdindedir ve insan sistemin devamı için bir araç mesabesindedir.Sadece güçlünün ayakta durabildiği bu düzende, sistemi ayakta tutan ve en az emekle en fazla kârın peşinden giden "iktisadi insan" manen ciddi bir buhran içindedir.Kapitalizme tepki olarak doğan komünizmin de insana verdiği değer kapitalist yaklaşımdan farklı olmamıştır.Marksizme göre insan, üreten ve tüketen bir araçtır. İnsan yaşamak için üretime katılmaya mecburdur.Miras hukukunun ve ailenin reddedildiği bu düzen, "bebeklerin, yaşlıların ve hastaların dışında çalışabilecek herkesin üretime katılmasını" zorunlu kılar.Herkesin eşitliğinden yola çıkılarak ortaya atılan sistem, neticede devletin egemen güçlerinin hegemonyasına dönüşmekten kurtulamamıştır.Kapitalizm işçi ve işveren arasındaki kavgayı sistemin gereği kabul etmekteydi. Kominizm ise madem işçi sınıfı eziliyor, öyleyse herkes ezilsin, işveren de fakirleşsin" demiştir.Fakirliğe çare yerine kavga ve herkesin fakirleşmesi üzerine kurulu çarpık bir düzen?Denenmiş ve miadını doldurmuş iki sistem de insan yaklaşımı olarak yanlış bakış açısını işlemiştir.İnsana bakış konusu doğru şekilde ele alınmadan, Soma gibi faciaların önüne geçilmesine imkân yoktur.Kapitalizm ve sosyalizm ile beraber dünyanın 3'ncü büyük ekonomi modeli olarak internet sitelerinde yer bulan Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet anlayışında devlet, "insan" için vardır.Hatta Milli Ekonomi Modeli, daha iyi şartlarda yaşayacak insanlar için tüketen kesimden yola çıkılarak yazılmıştır. Tüketim eksenli tek analiz olan Milli Ekonomi Modeli (MEM), sürekli büyümeyi temin eden, adil paylaşımı sağlayan ve işsizlik sorununu halleden tek modeldir.MEM'e göre, İnsanın doğuştan gelen hakları vardır. İnsan için asıl olan bu hakları elde etmeye uğraş vermek değil, var olan haklarını doya doya yaşamasıdır.Sınıfsal farklılıklardan yola çıkan sistemlerin hak dağıtması söz konusu olamaz. Milli Ekonomi Modeli'nin devlet anlayışı olan milli devlet, sınıf farklılığını kabul eder. Herkesi aynı hayat seviyesine getirmek zaten mümkün olmayacaktır.Ancak her sınıfa mensup olan insanların rahat geçimi için hayat şartlarının düzeltilmesi kurallaştırılmıştır.Sosyal devlet projeleri ile dar gelirli kesimin cebine para konması veya işçilerin proje mukabili verilecek 'sıfır' faizli krediler ile iş sahibi olma imkânları sınıflar arası geçişe izin vermektedir.MEM'in sosyal devletinde önemli olan tek tek her vatandaştır. Devlet anlayışında her şey insan içindir.Böyle bir yaklaşım, ancak sınırsız olan kaynakları devreye koymakla, adil bir paylaşımı hayata geçirmekle sağlanabilir.Kaynaklar savaşına neden olan "sınırlı kaynak" yanlışını doğru kabul eden kapitalizm veya sosyalizmle sınıflara hak verilmesine imkân yoktur.Soma faciasında hak aramanın derdinde olan kardeşlerimiz, esas fail olan kapitalist sistemi eleştirmeliler.Zira bu sistemin temelinde hak vermek yoktur ki size hak verilsin. Ya bu düzeni kabul edeceksiniz, kaderinize razı olacaksınız; ya da ilk defa size hak vermekten bahseden ve Rusya başta olmak üzere 150 ülkede uygulanmaya başlayan Milli Ekonomi Modeli ile zaten var olan haklarınızı kullanmaya başlayacaksınız.Tercih sizindir.
Editörün Seçtikleri