info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Takas çözüm değil
20/06/2001 Köşe Yazısı 92
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen takas operasyonu ile bankalar rahatlatıldı. Bir başka ifadeyle, kurlardaki serbest dalgalanmanın riskini taşımak istemeyen bankalar, takas yolu ile döviz kurlarındaki artışları kendi yararlarına çevirmiş oldular.

1 Bu noktada devlet ciddi bir rizikoya sokularak, bankalar teminat altına alındı. Bu ise son derece yanlış bir tutumdur. Zira Türk maliyesinin vazifesi hem bankalara, hem de devlete çıkış yolu bulmaktır.

2 Dalgalı kur politikası ile Türk işçisinin emeği ve üretimi ucuza mal edilmiş olur ki bu uygulama Türk toplumuna hiç bir şey kazandırmaz.

Dövizi dalgalı kura bırakmak piyasalarda ciddi oyunların oynanmasına zemin hazırlamaktadır. Şöyle ki; yabancı bankalar Türk piyasasında kasıtlı olarak dolara talip oluyor ve piyasadan çok yüksek meblağlarda dolar çekiyorlar. Bunun neticesi olarak dolar aniden fırlıyor. Doların bu şekilde yükselmesi kıymetinden değil, dolara olan talep sebebiyle meydana geliyor. Neticede Merkez Bankası doları düşürmek için piyasaya dolar sürmek durumunda kalıyor. Bütün bunların tabii bir sonucu olarak Türk işçisi emeğinin karşılığını alamıyor. Bu noktada siyasi iradeye düşen vazife Türk insanının emeğini korumaktır.

Siyasilerimizin samimiyetinden şüphe etmiyoruz. Ancak bu vazifenin gereği gibi yerine getirilemediği de aşikardır. Sanayici ve işadamlarından küçük bir kesim Bakan Derviş'in icraatlarından memnunken, halk kesimi, işçi, köylü, memur bu uygulamaların yüzlerini güldürmediğinden şikayetçidir. Demek ki uygulanan bu ekonomik politikalar belli bir kesimin işine yaramaktadır. Ancak siyasi iradenin asıl vazifesi milletin tamamını rahatlatmak ve refahını temin etmektir.

Ancak bugün uygulanan borç alma ve alınan borçları ödemenin yollarını arama mantığına dayalı bir ekonomi politikası ile devlet ve millet bu hale gelmiştir. Alınan bütün radikal tedbirlere rağmen ekonominin düzelmeyişi uygulanan projenin yanlışlığının bir işaretidir. Milletin yüzünün gülmesi için milletin emeğine ve üretimine dayalı bir politika takip edilmesi lazımdır. Yani emek ve üretim devreye konularak yeni bir ekonomi politikası belirlenmelidir.

Siyasi iradeden beklenen budur.