Suriye’yi Rusya mı savunmalıydı?
Suriye meselesi gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Görünen o ki, Batının tüm psikolojik taarruzlarına rağmen Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya başarıyla gerçekleştirilen işgal harekatı Suriye’de benzer bir neticeye kolay ulaşamayacak.
BM Suriye Temsilcisi Annan, askeri müdahaleyi isteyen Katar’a yaptığı ziyaretten sonra ayağının tozu ile Türkiye ye geldi.
Bu kritik ziyaret, Türkiye’nin kilit ülke olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır.
Katar, Arap Birliği toplantısında Türkiye önderliğinde bir askeri müdahaleyi dillendirmiş; Annan, bu açıklamanın ardından Türkiye’ye gelmiştir.
BM Suriye konusunda halen devrededir. Geçtiğimiz günlerde müdahale konusunda yapılan oylamaların reddedilmesi ile bir neticeye varılamamıştı.
Şimdi ise yine Türkiye kartı yeniden denenmektedir.
Hatırlanacaktır, BM’de yapılan Suriye’ye müdahale oylamasında Rusya ve Çin veto hakkını kullanmıştı.
Bu görüşmelerin yapıldığı sırada Suriye’de Esad hükümetinin 250 sivili öldürdüğü ile ilgili yalan haberler dünya basınına yansımıştı.
Türkiye’deki görüşmeler sırasında da isyancıların yaptığı saldırılarda 50 sivil öldürüldü.
Suriyeli yetkililer, isyancıların bu işin BM’yi etkilemek için tezgahladığını açıkladılar. Bu bizce de doğrudur.
Amaç, dünya nezdinde Suriye hükümetini halkını katleden bir konuma sokarak Türkiye’nin önderliğinde bu ülkeye yapılacak müdahaleyi meşrulaştırmaktır.
Burada Türkiye’nin önünde iki yol var: Ya Haçlının yanında yer alarak hiçbir meselesinin olmadığı Suriye’ye saldıracak ve sonra sıranın kendisine gelmesini bekleyecektir ki bunu hükümetin Türk halkına izah etmesine imkan yoktur.
Ya da Suriye’ye karşı Rusya, Çin ve İran gibi hareket ederek bu gidişin seyrini değiştirecektir.
Eğer ikinci yolu seçerse, BOP’da son halka olan kendi kaderini de değiştirmiş olacaktır.
Çünkü Türkiye’nin devreye girmediği bir durumda Batının Ortadoğu’daki dengeleri tam manasıyla etkilemesine imkan yoktur.
Dikkat çekilmesi gereken bir husus da, Katar’ın dile getirdiği askeri müdahale fikrine ilk karşı çıkışın yine Rusya’dan gelmiş olmasıdır.
Müslüman Suriye’yi korumak Rusya’ya mı kalmalı idi?
Görünen o ki, Batının tüm psikolojik taarruzlarına rağmen Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya başarıyla gerçekleştirilen işgal harekatı Suriye’de benzer bir neticeye kolay ulaşamayacak.
BM Suriye Temsilcisi Annan, askeri müdahaleyi isteyen Katar’a yaptığı ziyaretten sonra ayağının tozu ile Türkiye ye geldi.
Bu kritik ziyaret, Türkiye’nin kilit ülke olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır.
Katar, Arap Birliği toplantısında Türkiye önderliğinde bir askeri müdahaleyi dillendirmiş; Annan, bu açıklamanın ardından Türkiye’ye gelmiştir.
BM Suriye konusunda halen devrededir. Geçtiğimiz günlerde müdahale konusunda yapılan oylamaların reddedilmesi ile bir neticeye varılamamıştı.
Şimdi ise yine Türkiye kartı yeniden denenmektedir.
Hatırlanacaktır, BM’de yapılan Suriye’ye müdahale oylamasında Rusya ve Çin veto hakkını kullanmıştı.
Bu görüşmelerin yapıldığı sırada Suriye’de Esad hükümetinin 250 sivili öldürdüğü ile ilgili yalan haberler dünya basınına yansımıştı.
Türkiye’deki görüşmeler sırasında da isyancıların yaptığı saldırılarda 50 sivil öldürüldü.
Suriyeli yetkililer, isyancıların bu işin BM’yi etkilemek için tezgahladığını açıkladılar. Bu bizce de doğrudur.
Amaç, dünya nezdinde Suriye hükümetini halkını katleden bir konuma sokarak Türkiye’nin önderliğinde bu ülkeye yapılacak müdahaleyi meşrulaştırmaktır.
Burada Türkiye’nin önünde iki yol var: Ya Haçlının yanında yer alarak hiçbir meselesinin olmadığı Suriye’ye saldıracak ve sonra sıranın kendisine gelmesini bekleyecektir ki bunu hükümetin Türk halkına izah etmesine imkan yoktur.
Ya da Suriye’ye karşı Rusya, Çin ve İran gibi hareket ederek bu gidişin seyrini değiştirecektir.
Eğer ikinci yolu seçerse, BOP’da son halka olan kendi kaderini de değiştirmiş olacaktır.
Çünkü Türkiye’nin devreye girmediği bir durumda Batının Ortadoğu’daki dengeleri tam manasıyla etkilemesine imkan yoktur.
Dikkat çekilmesi gereken bir husus da, Katar’ın dile getirdiği askeri müdahale fikrine ilk karşı çıkışın yine Rusya’dan gelmiş olmasıdır.
Müslüman Suriye’yi korumak Rusya’ya mı kalmalı idi?
Editörün Seçtikleri