info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Kıbrıs Rum Kesimi AB dönem başkanı oldu
04/07/2012 Köşe Yazısı 111
Kıbrıs Rum Yönetimi altı aylık bir süre için AB dönem başkanlığını devraldı.
Yarım yüzyılı aşkın AB üyeliğimiz konusunda Kıbrıs meselesi, Ege kıta sahanlığı, Ermeni sorunu, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gibi siyasi tavizleri direten AB, Rum Kesimi’nin üyeliğine, Türkiye ile olan meselenizi hallederek gelin şartını ileri sürmemiştir.
Bugün Rum Kesimi, AB dönem başkanıdır ve Avrupa konseyi ve BM’ye göre adanın kuzey tarafı işgal altındadır.
Rum lider Hristofyas yaptığı ilk konuşmada, adadaki Rumları ve Türkleri birleştirerek tek devlet olmaları gereğinden bahsetti.
Türkiye ile aralarında Kıbrıs adasının kıta sahanlığı konusunda anlaşmazlığın devam ettiğine değinen Rum lider, Türk ve Rum kesimleri için ayrı bir kıta sahanlığı yok, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığı söz konusudur, ifadelerine yer verdi.
Hatırlanacaktır, Türkiye’nin Kıbrıs Türk Devleti’ne sahip çıkmaması, geçtiğimiz yıllarda yapılan referandumda Türk tarafının birleşme yönünde tavır belirlemesi ile neticelenmiş ama Rumların karşı çıkması ile birleşme o dönemde hayata geçirilememişti.
Hristofyas’ın konuşmasına göre Rumlar, Türklerin asimile olacağı tek bir devlet fikrini halen devam ettirmekteler.
Kıbrıslı Türklerin gözü kapalı olarak Rumlarla bir olmaya evet diyebilmesi, 83 yılındaki bağımsızlık ilanından beri yalnız bırakılmasındandır.
Yakın tarihimizin tek kazanımı olan Kıbrıs adası maalesef, Türkiye’nin izlediği yanlış ve eksik politikalarla halen varlığını ispat mesabesindedir.
Bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan etmiştir ve Türkiye dışında bir ülke ile devam eden bir diplomatik ilişkisi bugüne kadar söz konusu olamamıştır.
Öyle ki, adanın diğer bölgesinde kurulan Rum devleti, adanın sadece kendi tarafının değil, adanın tek hâkimi olarak kabul görmektedir.
Rum lider yaptığı ilk konuşmada “AB dönem başkanıyız ama topraklarımız halen işgal altında” diyebilmektedir.
İşgal altında olduğu ifade edilen Türk topraklarına maalesef, Türkiye Cumhuriyeti devleti doğru adımları atarak sahip çıkamamaktadır. Adadaki Türk askeri de işgalci sayılmaktadır.
Tıpkı Ermeni yalanı karşısında takınılan tavır ile bugün bir yalanın dünyanın pek çok ülkesinde kabul görmesine engel olunamadığı gibi…
Tıpkı, komşuları ile sıfır sorun diyerek harekete başlayan ama bugün tek komşusu kalmayan bir dış politika anlayışı gibi…
Editörün Seçtikleri