info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Sınırdaki konteyner evler
16/04/2012 Köşe Yazısı 105
Türkiye, ülkelerinden kaçan Suriyeliler için sınırımızda 2060 konteyner ev yapmıştır.
8 günde oturulacak hale getirildiği iddia edilen bu evlerde; iki oda, açık mutfak ve banyonun yer aldığı, internet bağlantısının da bulunduğu ifade edilmektedir.
Bu evlere yerleştirilenler herhangi bir savaş ortamında Türkiye’yi sıkıntıya sokacaktır.
Esad hükümetinin icraatlarından halkı memnundur ve ABD adına para ile ayaklanan kişiler muhalif değil, ülkeyi parçalamaya çalışan teröristlerdir.
Geçen hafta, sınırı geçerek ülkemize gelen bu kişilerden bazılarının kişi başına 20 bin dolar alarak isyan ettiği ve sınırlarımızdan geçtiği haberleri basına yansımıştır.
Teröristlerin Türkiye’nin zayıf bir anında, aldıkları paranın hakkını vermek için bu bölgeyi de karıştırabileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
Şu anda bile bunun sinyallerini vermektedirler.
Kilis’te konuşlanan bu kişiler, şimdiye kadar en ufak bir asayiş probleminin olmadığı kentte halkı tedirgin etmektedir.
Suriyelilerin karıştığı hırsızlık ve gasp vakaları başlamıştır.
Meşru bir hükümete karşı işgal güçleri ile beraber hareket eden teröristlere sahip çıkmak, bu hareketin liderini barındırmak Suriye’ye karşı başlayan terör hareketine destek değil de nedir?
Aynı hadise Türkiye’nin de başındadır. Türkiye’ye karşı girişilen bölücü faaliyet eylemlerine karışanları barındıran ülkeler için “teröre destek veriyorlar” derken aynı yanlışı bizim yapmamızın izahı olamaz.
Bölücü eylemler, ABD adına desteklenince meşruiyet kazanamaz. Her şartta hukuk dışıdır.
Kaldı ki, ABD istediği için yapılan bu kollama faaliyeti ABD tarafından “menfaatleri gereği” meşru kabul edilmektedir.
Saddam’ın Kuveyt e girişini hatırlayalım. O tarihlerde buna izin veren ABD, daha sonra Saddam’ı suçlu ilan etmiş ve bir bayram sabahı da idam etmiştir.
Yine Kaddafi’nin linç edilmesinin zeminini hazırlayan da Birleşik Devletler’in ülkedeki ajanlarıdır. Yaşananlardan Türk yetkililer niçin ders almamaktadır?
Türkiye, bu sene içinde sadece Kilis ilimizde konteyner ev yapmamıştır.
Van depreminden sonra bu şehrimizde de inşa edilmiştir. Ancak depremzedelere kalacak konteyner evlerin yapımına depremden iki ay sonra başlanabilmiştir.
Kışın en karlı günlerini çadırların içinde geçiren vatandaşlarımız arasında yanarak hayatını kaybedenler olmuştur.
Van depreminin üzerinden yaraları saracak kadar süre geçmesine rağmen Vanlı vatandaşların en temel ihtiyacı olan barınma meselesi halledilmiş değildir.
Şehir göç veren illerimiz arasında ilk sırada yer almaktadır.
Devletimizin bu bölgeye bir an önce sahip çıkması, şehirde hayatın tekrar normale dönmesi için şarttır.
Vatandaşlarımızın beklentisi de bu yöndedir.