info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Savaş mağduru mülteciler
22/10/2001 Köşe Yazısı 85
Dünyanın sıcak çatışmalara sahne olan bölgelerinde sivil can kayıplarının meydana geldiği bilinmektedir. Buralarda yaşanan can kaybının yanı sıra, savaş yüzünden evini, barkını terk etmek ve başka yerlere sığınmak zorunda kalan halkın durumu da içler acısıdır. Mülteci adı verilen bu insanlar evlerini bırakarak, komşu ülkelere sığınıyor veya sınır boylarında kurulmuş mülteci kamplarında hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.

Dünyada mülteci problemlerinin en yoğun şekilde yaşandığı yerlerden birisi Filistin'dir. 1 milyonu aşkın Filistinli savaş korkusuyla evini terk etmiştir. Ancak yine de güvenlik içinde değillerdir. Lübnan sınırındaki Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında yaşananlar hâlâ hafızalarda iken, önceki gün Batı Şeria'daki El-İzza mülteci kampına İsrail askerleri tarafından ateş açılması sonucu 1 Filistinli öldü, 8 Filistinli de yaralandı.

Filistin'in yanı sıra Bosna, Kosova, Keşmir gibi mülteci sorunlarıyla karşı karşıya olan bölgelere ABD bombardımanına maruz kalan Afganistan da eklenmiştir. Aslında 10 yıl süren Rus işgali boyunca binlerce Afgan yurdundan iltica etmişti. Afgan halkı bugün de aynı kaderi yaşamaktadır. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yaklaşık 10 bin Afgan'ın Pakistan'a geçmek için sınırda beklediğini açıkladı. Güneydeki Şaman sınır kasabasından ise 4 bin mültecinin Pakistan'a giriş yaptığı haber veriliyor. Bu insanlar ağır ABD bombardımanı yüzünden evlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını ve pek çok kişinin de bu saldırılarda hayatlarını kaybettiğini söylediler.

Afganistan'ın diğer sınır komşusu İran'ın ise Afgan sınırındaki Horasan eyaletinde 6, Belucistan eyaletinde 3 mülteci kampı kurduğu, bu kamplarda 250 bin mültecinin kabul edildiği açıklandı.

Bu insanlar savaşla hiç bir ilgisi olmayan masum kimselerdir. Basına yansıdığı kadarıyla mülteci kamplarında hayat şartları son derece kötüdür. Şüphesiz sorunun bir de basına yansımayan boyutları mevcuttur. Bu insanların gelecekleri belirsizdir. Eğer bombardımandan kurtulup sağlam kalabilirse evlerine ne zaman dönecekleri meçhuldür.

Terörle mücadele adı altında ve sivil halkın zarar görmeyeceği garantisi verilerek başlatılan bir savaşta şu ana kadar yaşanan sivil can kaybı bir yana, binlerce insan mülteci durumuna düşmüş; kadın, çocuk, yaşlı ABD bombardımanından kaçmak için mağduriyet içinde yollara dökülmüştür. Bu gruplara her gün yenileri eklenmekte, Pakistan bu göç dalgasıyla nasıl baş edeceğini düşünmektedir. Bu sebepten olacak ki Pakistan'ın, sınır kapısını zaman zaman kapatması neticesi sınırda yığılan mülteciler tam bir dram ve sefalet yaşamaktadır.

Bu itibarla devam etmekte olan ABD operasyonu bu boyutlarıyla da düşünülmeli ve Türkiye harekâta destek verme noktasında; meseleyi her yönüyle tahlil etmeli, sadece maddi değil, manevi sorumluluğunu da hesaba katarak, milletimizin ve bu operasyonda mağdur olan insanların menfaatine olan ne ise onu yapmalıdır.
Editörün Seçtikleri