Halkın oyları ile seçilecek ilk cumhurbaşkanımızı Pazar günü belirleyeceğiz. Lütfen oylarınızı kullanmak için sandık başına gidin. Demokratik hakkınızı kullanın, tercihinizi belirleyin. Her yere asılan afişler, TV kanallarında dönen reklamlar sizleri etkilemesin.Oyunuzu millete gerçekten hizmet etmeyi dert edinene vermek zorundasınız.  Anayasada yazan şekli ile cumhurun başı Türk milletini kucaklamalı, devletin devamını sağlamalıdır. Türkiye'de siyasetin demokrasiyi getirdiği nokta, kuvvetlerin birbirini etkilediği bir haldir. Hukukun üstünlüğünün, adil yargılamanın tartışıldığı bir ortamda, sandık güvenliğinin sorgulandığı bir seçim süreci geçiriyoruz. Herkes barışa, huzura, kavgadan uzak birleştirici bir yaklaşıma hasret... Bizler, nasıl bir cumhurbaşkanı sorusuna cevap ararken Sayın Kılıçdaroğlu'na sunduğumuz dosyada şöyle bir tahlilde bulunmuştuk:  "Türkiye'de Menderes-Celal Bayar, Özal-Yıldırım Akbulut, Erdoğan-Abdullah Gül diyaloglarında gördüğümüz tablo, taraflı liderin partisi üzerinden siyasete müdahalesi ve dahil olduğudur. Yani tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı seçildiği parti ile gönül bağını kesememekte, alınan kararlara yaklaşımı objektif olamamaktadır. Aynı zamanda seçilen cumhurbaşkanı partisinin üzerinden siyasete de devam etmektedir. Bu gerekçelerle; 1- Kuvvetler ayrılığı ilkesine devlet ve millet adına sahip çıkan,  2- Halkın nazarında yok olmuş adalet duygusunu ve devlet adamına güveni tazeleyecek bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorundayız. Biz olayları siyasi bir gözle değil de hukukun üstünlüğü ve Anayasaya saygı çerçevesinde değerlendirecek; siyasi manevralardan etkilenmeyecek bir adayın önemine inanıyoruz." Siyaset üstü bir kimlik, siyasetin tarafgirliğini yok edeceği gibi halkın sorunlarına ve taleplerine olan yaklaşımda da daha objektif olacaktır. Türk kimliğini, ırkçılığı veya mezhep farkını siyasetin malzemesi yapmak Atatürk değerlerini ve birleştiriciliğini hiçe saymaktır.  Bu gerekçelerle biz cumhurbaşkanı seçiminin ideolojik ve siyasi bir seçim olarak değerlendirilmemesi gereğine inanıyoruz.