info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Konyada yapılan konuşma
20/12/2012 Köşe Yazısı 106
Gönüller sultanı Mevlana’nın şehrinde ve huzurunda icra edilen Şeb-i Arus programında konuşmayan Sayın Başbakan, aynı şehirde iş adamlarına ödül verdi.Allah’a vuslat manasını taşıyan Şeb-i Arus, Allah aşkı ile yanan bir velinin, mürşidleri vasıtası ile kat ettiği yolları ve tasavvufu simgeler.Bu yolculuk, çile ve meşakkattir ancak aşılan nefis basamakları muhabbete, aşka ve mutlak varlığa giden yoldur.Sayın Erdoğan’ın bu büyük Allah dostundan neden bahsetmediğini irdelemek gerekir.“Konya Ekonomi Ödülleri 2012” töreninde konuştu Sayın Erdoğan ve siyasetten yakındı.Bir ülkede, ekonomi, iç politika, dış politika ve sosyal kalkınma ne kadar birbirine paralel ilerliyorsa o kadar iyi olacağını söyledi.Başbakanımız doğru söylüyorlar. Türkiye’de iç siyasete AB’nin, dış politikada ABD’nin yön verdiğini düşündüğümüzde ülkemizde gerçekten de iç ve dış siyaset ile sosyal kalkınmada bir paralellik mevcut. Onların ülkemiz üzerindeki hesabına göre şekillenen ekonomi de iflas etmiştir.İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk had safhadadır. Terör hortlamıştır, tarım, hayvancılık bitmiştir.Kalkınma hamleleri banka kredileri ile yapılmaya çalışılan ülkemizde, kredi alarak icralık olanların sayısı milyonlarcadır. İşçinin, memurun, ev hanımının cebinde para olmaması tüketime engeldir.Yoksulluk ahlaki değerleri de düşürmüştür. Sosyal patlamalar ülkesi olan Türkiye tablosu, siyasi, içtimai, sosyal ve hukuki sahalarda gerçekten de gönüller sultanı Mevlana’nın huzurunda konuşulamayacak hale getirilmiştir.On yıldır iktidarda olmalarına rağmen, Türkiye’de, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele ederken, sistem sıkıntısı yaşadıklarını ifade etti Sayın Başbakan.Yasama, yürütme ve yargının öncelikle bu milleti düşünmesi gerektiğini vurgulayarak, kuvvetler ayrılığını eleştirdi.Bürokratik oligarşi ve yargı nedeniyle istediklerini hayata geçiremediklerinden yakındılar.10 yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin 326 vekili ile hangi istediğini hayata geçiremediğini merak ediyoruz.Cumhuriyet tarihi boyunca iktidara gelen sol ve sağ partilerin yapamadığı, yapmaya dahi cesaret edemediği icraatlar, AB istiyor, NATO öyle diyor gerekçeleri ile yasalaşmadı mı?Ecdat yadigârı ülke topraklarını NATO toprağı ilan ettiğinizde size kim karşı çıktı?Son istek federatif yapıdır. Yeni anayasa ile bunu da başarmanız an meselesidir.Demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz diyen Başbakan, demokrasinin temeli kuvvetler ayrılığını neden her fırsatta engel olarak görmektedir?Dilinin altındaki bakla, başkanlık sistemidir.Malum, eğer başkan olursa, tekrar seçileceği tarihe kadar denetlenme söz konusu olmayacaktır.Herhalde Sayın Erdoğan, parlamenter sistemde var olan ancak kendisini engelleyemeyen Meclis’in, üzerindeki etkisini tamamen kırmak istiyor.İş adamlarına Suriye, Filistin, Afganistan ve Myanmar meselelerine müdahil olmaları hakkında da konuştu.Arap Baharı’nın girdiği her yerde Müslüman kanı ve gözyaşı akmaya devam ederken, Sayın Başbakan kendisini zulmün ve zalimin karşısında yer alan olarak göstermiştir.Hz. Mevlana’nın engin merhameti ve kuşatıcı yaklaşımını, Müslüman kanının üstüne örtmeye çalışan Başbakan unutmasın ki, kendileri izin ve destek vermese, Ortadoğu bugün yaşadığı dramı yaşamayacaktı.Bu millete aşık olduğunu iddia eden Sayın Başbakan, kuru aşk karın doyurmuyor?Yollar, barajlar da karın doyurmuyor.Bu milletin karnını doyuracak, sırtını giydirecek, altına döşek, üstüne yorgan olacak bir baba anlayışına sahip olmadığınız sürece, iktidarınız her zaman yetersizdir.Kaldı ki sizin zihniyetiniz, yüzünüzü döndüğünüz Hıristiyan batı ile kol kola harekettir.Bugüne kadar ülke menfaatlerine ve millet yararına tek bir talepleri söz konusu olmamış bu dünyayı artık bırakmak zorundayız.Hz. Mevlana’nın en önemli vasfı, Tevhit akidesinden hayatı boyunca zerre taviz vermemesidir. Öyleyse, Hz. Mevlana torunu iseniz, tevhidi ihya etmeli ve Müslüman Türkü yüceltmenin gayretine girmelisiniz.