info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Kendimizi kandırmayalım
18/02/2013 Köşe Yazısı 113
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos ile görüştü. Ankara’da gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında Türk - Yunan ilişkileri hakkında bilgi verildi.
Türk Dışişlerinin tarihinde olmadığı kadar iyi bir noktaya geldiğini ifade ettiği Yunan ilişkilerinde acaba hangi gelişmeler olmuştur ki, bir iyileşmeden bahsedilmektedir.
Türkiye ile Yunanistan arasında yıllar öncesine dayanan kara sularının 12 mile çıkarılması meselesi halledilmiş değildir. Ülkede bulunan Müslüman Türk azınlığın haklarında bir iyileştirme yapılmamıştır.
Son dönemdeki yegâne ‘kazanım’ımız olan Kıbrıs üzerindeki Türk askerini işgalci kabul eden Yunanlılar, her fırsatta Ada’nın tek hâkimi olduklarını ilan etmektedir.
AB üyesi Rum kesiminin arkasındaki Yunanistan, AB için yapılan referandumda Türklerin üyeliğine "hayır" diyen tarafın destekçisi idi. AK Parti hükümeti döneminde tüm bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye’den bir iyileştirme gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarih kitaplarından "Türklerin İzmir’de Yunanlıları denize döktüğü" ile ilgili ifadeleri kaldırmıştır.
Konuşmada Davutoğlu’nun iyi ilişkiler üzerine yorumlarını gülümseyerek dinleyen Yunanlı Bakan, AB konusunda Türkiye’yi desteklediklerini belirtti. Ve ekledi: Bizim Yunan mitolojisinde atın üzerinde tasvir edilen bir kadın tanrıçamız vardır. Ve o her zaman boğazın sularından geçerken tasvir edilir.
Sayın Davutoğlu, Yunanistan’ın Türkiye’nin AB üyeliği konusunda onay verdiği kısmı duyduktan sonra sevinçten gerisini kaçırmış olmalı ki, Yunanlı Bakanın aslında ne demek istediğini hiç düşünmedi. Oysa Yunanlı Bakan, tıpkı Kıbrıs adasında yüz yıllardır yaşayan Türkleri hiçe sayarak adanın tek hâkimi kabul edilen AB üyesi Birleşik Kıbrıs gibi bir Türkiye’nin AB üyeliğinin altını çizmiştir.
Yunan mitolojisinde, boğazlara giren tanrıça, elbette ki Müslüman - Türk boğazlarında gezintiye çıkmamaktadır. Unutulmamalıdır ki, mitolojilerinde dahi siyasi ülkülerinin izlerini taşıyan bu Hıristiyan devlet, Hıristiyan dini ile şekillenen bir medeniyeti yaşamaktadır.
Kendimizi kandırmaya gerek yok. Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan hangi bakan veya hükümet iktidara gelirse gelsin, Türkiye ye ve Müslüman Türk’e olan yaklaşımını değiştirmemiştir, değiştirmeyecektir.
Sayın Davutoğlu, ''Birlikte Atatürk ve Venizelos'un 27 Ekim 1930'da Ankara Palas'ta çektirdikleri resmi ve burada bir arada bulunuşlarını andık."diyerek Atatürk den de bahsetmiştir. Atatürk’ün tam bağımsızlık üzerine kurulu, Cumhuriyete ve üniter devlete dayalı devlet yapısı, bu yapıyı kabul eden ve yok etmeye çalışmayanlar ile dostluk üzerine bina edilmiştir.
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılarla, İtalyanlarla, İngilizlerle, Fransızlarla vatan topraklarını terk edene kadar canı pahasına savaşmıştır. Ancak genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bağımsız bir devlet olarak kabul ettirdikten sonra diğer devletler ile dostane ilişkiler başlamıştır.
Yoksa tarihten gelen Haçlı zihniyeti sürerken, emeller devam ederken tek taraflı bir iyi niyet gösterisi Mustafa kemal in devlet anlayışında söz konusu bile edilemez.
Şehitler vermiş bu millet tarihini unutmamıştır. Umarız, iç ve dış siyasete yön verenlerde sık sık tarihi hatırlarlar…