Kalkınmak için üretim ve emeğin zarureti
Bir ülkenin ileri gitmesini temin edecek en önemli faktör üretim ve fertlerin topyekün çalışmaya teşvik edilmesidir. Piyasada mevcut olan paranın üretim için değil de, rant elde etmek için kullanılması yaşanan ekonomik krizin temel sebeplerindendir. Sermaye piyasası ve bankalarda adeta bir kumar mantığıyla yığılan para belli ellerde tekelleşmek suretiyle gelir dağılımındaki adaletsizliğin artmasına sebep olmaktadır.
Bütün bu hakikatler esnaf ve işadamlarımız tarafından da dile getiriliyor. Kayseri Sanayi Odası Başkanı, "Rant elde etmek için kullanılan para yatırıma dönüşmediği müddetçe ekonomik krizden kurtulamayız" demektedir. Şüphesiz bu tespit doğrudur. Krizden çıkmanın yolu üretim ve yatırıma yönelmek, proje mukabili emisyon hacmini genişleterek piyasaları rahatlatmaktır. İnsan vücudunda dolaşan kan nasıl canlılık için zaruri ise, ekonomide de piyasadaki hareketlilik için para akışı şarttır. Ancak sermaye piyasası ve bankalar eliyle yürütülen rant ekonomisi piyasada serbestçe dolaşması gereken parayı belli ellerde tekelleştirmekte, bunun neticesi ekonomi tıkanmakta ve piyasalar durgunlaşmaktadır. Mağazalar ağzına kadar ürünle doludur. Ancak halkın alım gücü son derece kısıtlıdır. Zira esnafın, memurun, işçinin, köylünün topyekün milletin elinde ve cebinde olması gereken para belli ellerde yığılmıştır.
O halde kalkınmak ve ileri gitmenin ancak üretimle ve milletin fertlerinin emeği, gayreti ve çalışmasıyla mümkün olabileceği unutulmamalıdır. Borç alıp, borç ödeme mantığı bir ülkeyi ancak çöküşe götürür.
Bütün bu hakikatler esnaf ve işadamlarımız tarafından da dile getiriliyor. Kayseri Sanayi Odası Başkanı, "Rant elde etmek için kullanılan para yatırıma dönüşmediği müddetçe ekonomik krizden kurtulamayız" demektedir. Şüphesiz bu tespit doğrudur. Krizden çıkmanın yolu üretim ve yatırıma yönelmek, proje mukabili emisyon hacmini genişleterek piyasaları rahatlatmaktır. İnsan vücudunda dolaşan kan nasıl canlılık için zaruri ise, ekonomide de piyasadaki hareketlilik için para akışı şarttır. Ancak sermaye piyasası ve bankalar eliyle yürütülen rant ekonomisi piyasada serbestçe dolaşması gereken parayı belli ellerde tekelleştirmekte, bunun neticesi ekonomi tıkanmakta ve piyasalar durgunlaşmaktadır. Mağazalar ağzına kadar ürünle doludur. Ancak halkın alım gücü son derece kısıtlıdır. Zira esnafın, memurun, işçinin, köylünün topyekün milletin elinde ve cebinde olması gereken para belli ellerde yığılmıştır.
O halde kalkınmak ve ileri gitmenin ancak üretimle ve milletin fertlerinin emeği, gayreti ve çalışmasıyla mümkün olabileceği unutulmamalıdır. Borç alıp, borç ödeme mantığı bir ülkeyi ancak çöküşe götürür.
Editörün Seçtikleri