Basında Türk siyasetinde söz sahibi olma, yargıyı ele geçirme, devlet kurumlarında etkili olma konusunda faaliyette bulunan örgütlerin eylemleri dönem dönem deşifre ediliyor. Bunlar uygulama safhasına geçerken, Türkiye'de masum ve Müslim olduğu kabul edilen insanların isimlerini faaliyetlerine kılıf yapmak istiyorlar. 2013 senesi de buna benzer bir örgütün yapılanmasını çökerten pek çok operasyona şahit olmuştuk. Ülkemizi içten ele geçirme planı olarak ifade edilebilecek projenin aslı CIA ve MOSSAD'a aitti. Yoksa birkaç polisin veya emniyet mensubunun bu kadar kapsamlı bir dinleme yapabilmesine, verilere ulaşabilmesine imkân bulunmamaktadır. Hatırlarsanız askeri bir darbe tehlikesi ile de paşalar içeri alınmıştı. Hapiste geçen yılların ardından paşaların masumiyeti anlaşıldı ve bugün serbestler. Uydurulan bir senaryo ile bu sefer sivil bir örgüt görüntüsünde yurt dışı bağlantıları olduğu iddia edilen başka bir teşkilat devreye konuldu. Milletvekilleri, ilim adamları, gazeteciler gibi aydın ve söz sahibi kesimlerin isimlerinden oluşturulmuş bu yapı hakkında 70 klasörlük dosya hazırlanmış. Askere kurulan tuzağın ortaya çıkması gibi, sivil bir darbe senaryosu olarak kurgulanan örgüt hakkında da gerçekler anlaşıldı ve takipsizlik kararı verildi. Bu tabloyu iyi değerlendirmek gerekiyor.  Bir tarafta Hukuki yollarla ulaşılmasına imkân olmayan hedefler için yazılan senaryolar, diğer yanda bunların içine dâhil edilmek istenen masum Türk vatandaşları? Zaman zaman iktidarı da tehdit altına alan hareketin kontrolü ve idaresi aslında fevri bir icraatla olmayıp bu hareketi ortadan kaldıracak boyutta yapılmalıdır. İktidar sadece kendi aleyhinde hazırlanan organizasyonları ortaya çıkarırken değil; bizzat faaliyetlerin başladığı dönemde görevini yapmalı ki o takdirde samimiyeti görülsün.  Aksi takdirde, beraberken ses çıkarmayanlar, işler aleyhlerine döndüğünde takındıkları tavırda samimi bulunamaz.  Hem söz sahibi olanların masumiyeti nasıl iddia edilebilir? Tam yetki sahibi olacaksın ve tüm mikropları sen görevlendireceksin, sonra dönüp bunlar bana da ihanet etti, diyeceksin? Asıl mesele bu dehlizi oluşturmadan emniyeti, asayişi, adaleti temin edebilmek için her türlü yanlışların önüne geçmektir. İktidarın ve de iktidarların görevi de budur.