info@profdrhaydarbasenstitusu.org

İhale Kanunu devletin stratejik gücünü yok ediyor
27/10/2001 Köşe Yazısı 103
Geçtiğimiz gün Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdülkadir Akcan'ın basın toplantısı neticesinde de netleşmeyen "Devlet İhale Kanunu" hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

Çıkış zamanı konusunda Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile farklı görüşler ortaya koyan Bakan Akcan bu ihale kanununun AB Müktesebatı içinde 2001 yılı sonuna kadar çıkartılabileceğini söylemiş, sayın Derviş ise, IMF bağlantılı olarak 15 Ekim'e kadar çıkartılmasını istemiştir.

Alelacele çıkartılmaya çalışılan söz konusu kanun otoyoldan toplu iğneye kadar tüm devlet ihalelerini kapsayacak şekilde hazırlanmıştır.

Ülkemizin askerî, sivil, her sahadaki ihalelerini içine alan bu yasa, denizcilik, ormancılık vs. gibi bir ülke için stratejik mahiyeti olan yerlerdeki özel sahaları da kapsamaktadır.

Yasaya göre, devletin stratejik ihalelerdeki gücü ve inisiyatifi elinden alınmakta, bütün tasarruf İhale Üst Kurulu'na bırakılmaktadır. Bu kurul, Maliye Bakanlığı'ndan 2, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan 3, Sayıştay, Danıştay, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan birer tane olmak üzere toplam 9 üyeden oluşacaktır.

Adeta devlet üstü yetkilerle donatılan bu kurulun belirleyeceği esaslarda, yabancı şirketlerin devlet ihalelerinin tamamına katılabilmesi de sağlanmaktadır.

Yani, stratejik her bölgeyi kapsayan İhale Üst Kurulu'nun ihale yetkisinde, bir devletin mahremi sayılan bu bölgelerin ihalelerine her yabancı şirket kanuni şartları taşımak şartıyla katılabilir.

Kanun aynı zamanda Uluslararası Tahkim'le birlikte işlev göreceği için kamu kaynaklarının yabancılara tam bir peşkeş çekilmesi olarak öngörülmektedir. Zira, ihtilaf halinde Tahkim devreye girecektir. Mahkemelerimizin bu ihtilaflarda yetkisi yoktur.

Yabancılara bu kadar geniş inisiyatifler sunarak adeta ülkemizi ve imkanlarımızı altın tepside sunan, Türk Devleti'nin ise, bu konuda yabancı devletlerle "mütekabiliyet esası" çerçevesinde yabancı devletlerdeki ihalelere girmesi gibi bir düzenleme olmadığı için, kanun yabancılara tek taraflı avantaj sağlamaktadır.

Ülkemizin adım adım her sahada bağımsızlığını kaybettiği bu ortamda, yabancı şirketler aracılığıyla her sırrımıza vâkıf olabilecekleri böyle bir düzenlemeyi ne bugün, ne de 2001 yılının sonuna kadar evet denmemelidir.

Böyle bir uygulama asla hayata geçirilmemelidir. Aksi halde milli çıkarlarımız heder edilecek, ülke mahremiyetimiz ortadan kalkacaktır.

Yüce parlamentomuzun, hangi menfaatler olursa olsun, böyle bir yasayı çıkarması Türkiye'nin elden gitmesi, adeta peşkeş çekilmesidir.

Türkiye'nin bağımsızlığına yönelik bir tehdit olan bu yasaya evet diyen vekillerimiz, meydana gelebilecek korkunç neticelerin vebalini millet önünde, tarih önünde vermek zorundadır.