info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Görünen köy kılavuz istemez
13/01/2015 Köşe Yazısı 112
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Paris'te 1.5 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirilen terör yürüyüşüne İsrail lideri Netanhayu ve Filistin lideri Abbas'ın katılmasını istememişti. Charlie Hebdo saldırısından sonra yorumlarda, bu işin Mossad'ın yapabileceği bir profesyonellikte olduğunun altı çizilmişti. Yürüyüşe istenmeme bize bu yorumun doğruluk payını göstermekte? Türk ekranlarında dahi olayın Müslüman kişilerce işlenen bir terör eylemi olduğundan yola çıkılarak neticeler üretiliyor. Oysa Hz. Peygamberle ilgili en son karikatürün 2011'de yayınlandığı dergiye dört sene sonra saldırı düzenleyip,  ardından sokakta bağırarak "Hz. Peygamberin öcünü aldık" demek, sadece New York'taki İkiz Kuleler olaylarından beri terörle özdeşleştirilmeye çalışılan Müslümanı zan altında bırakmak gayesiyledir. Bu olayı Müslümanlar yapmamıştır. Görüntü Mossad'ın ve etrafının işi olduğunu güçlendirmektedir. Hollande dahi saldırının hemen sonrasında işin Müslümanlarla alakası olmadığını ifade etmiştir. Esas mesele ise Fransa'nın gelecek seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayı Le Pen'in "ABD ve Rusya arasında yaşanan mücadele ekonomik modellerin savaşıdır" diyerek altını çizdiği gibi sistem savaşıdır. Bugün Rusya ile Fransa arasında Suriye meselesi başta olmak üzere bir siyaset yakınlaşması vardır. Eğer barış ve refah getirecek sistemi yani Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan Rusya gibi Fransa da bir sistem değişikliğini kabul ederse ki, AB'nin ekonomik çıkmazı dikkate alındığında Fransa buna mecburdur, bu hal hem AB'nin çözülmesi demektir, hem de kapitalizmin bittiğinin ispatıdır. Fransa'yı Almanya'nın takip etmesi kaçınılmazdır. Bugün Fransa bağımsız bir ekonomiye, Milli Ekonomi Modeli'ne geçişle kapitalizmin esiri olarak kalmak arasındaki tercihi yaparken gizli bir elin tehdidi altındadır.  Bu olayı insan hakları meselesi bakımından da ele almak gerekir. Terör karşıtı yürüdüklerini ifade eden liderler aslında Ortadoğu'da Müslümanlara kan kusturan El Kaide'yi ve IŞİD'i var eden, besleyen, yaptıklarına ses çıkarmayan ve onların izinden giderek İslam dünyasının kaynaklarını ele geçiren liderler değil midir? Kapitalist görüşte, sistemin devamı için kişilerin önemi olmadığını CIA'nın düzenlediği öne sürülen İkiz Kuleler saldırısında gördük. Aynı hadise, bugün Charlie Hebdo ile de yine sahnede. Ölen 12 kişi, bu bahane ile Müslüman dünyaya saldıracak Batı'nın yeni bir oyunudur.   
Editörün Seçtikleri