Gerçek Alevi açılımı şarttır
Devlet Denetleme Kurulu'nun iki buçuk yıldır üzerinde çalıştığı Madımak raporu nihayet açıklandı. Rapora göre olaylarda devletin de kusur var. Raporda, devletin ayrışımın önüne geçmesi ve birleştirici olması yönünde tavsiyeler de yer alıyor. Alevi, Sünni, Bektaşi, Caferi biz bir milletiz. Hepimiz Müslümanız. Mezhep farklarının olması iman ve itikat konularında bizleri birbirimizle karşı karşıya getirmemelidir. Zira bunlar sadece ameli farklılıklara neden olur. Mezhep kavgasına dönüşen olaylar nedeniyle dönem dönem ülkemizde de Alevi kardeşlerimizin kapıları işaretleniyor, tecrit ediliyor, dışlanıyorlar. Fitnelerin önüne beraber geçmek zorundayız. Bunun ilk adımı en tepe noktadan gelecek birlik işaretidir. Devletin Alevi gerçeğini kabul etmesi gerekir. Nasıl Kürt konusu ve PKK meselesi birbirinden ayrılmalı ise ve Kürt kardeşlerimiz Atatürk'ün belirlediği Müslüman çizgide bizimle birse, Türk milletinin bir parçasıysa; Alevi vatandaşlar da Sünniler gibi bu ülkenin gerçeğidir. Ancak cemevlerini henüz ibadethane olarak dahi kabul etmeyen bir zihniyetle bu gerçeğin kabulüne imkân bulunmamaktadır. Yakın geçmişte Alevilerin hassasiyetleri dikkate alınmadan hayata geçirilen bazı icraatlar onları derinden yaralamıştır. Bugün tartışma konusu haline getirilen Alevilik inancının temelinde İmam Ali'ye olan sevgi vardır. İmam Ali haktır, Hakk'ın savunucusudur. Cenab-ı Hakk'ın Kuran-ı Kerim'de sevip seçtiğini beyan buyurduğu Ehl-i Beyt'tendir. Hz. Peygamberin hadislerinde övdüğü ve örnek alınmasını tavsiye ettiği mübarek insandır. Alevi de İmam Ali'yi gönülden seven ve onu takip eden kişidir. Bu manada bendeniz de kendimi bir Sünni-Alevi olarak görmekteyim. Sünnilik hakkında ise tek bir ayet veya hadis yoktur. Sünnilik adına Alevilere İslam tarihi boyunca yapılanlar, bazılarının nefsi adına işlediği cinayetlerden başka bir şey değildir. Böyle bir cinayeti işleyen de elbette katildir. Olaylarda binlerce Alevi Müslüman şehit edilmiştir. Üstelik Hakk adına işlendiği iddia edilen bu cinayetler, Kur'an-ı Kerim'de methedilen akım batıldır denilerek; hakkında hiçbir ayet-i kerimenin olmadığı akım gerekçesiyle yapılmaktadır. Mezhep imamları İmam Ali Efendimizin ve Ehl-i Beyt'in tarafıdır. Hatta Muaviye'den itibaren Ehl-i Beyt'i savunmak uğruna hayatını verenler vardır. Günümüz fitne ortamında İslam tarihiyle uzaktan yakından alakası olmayan parayla tutulmuş ajanlar da etkili olmaktadır. Bunlar, Müslüman âleminin birlik harcı Ehl-i Beyt'i karalamak maksadıyla İmam Ali Efendimizi batılda gösterecek hezeyanlar sarf etmektedir. Kur'an-ı Kerim'de yer alan ayetlerin 300'e yakını İmam Ali Efendimiz hakkındadır. Bedir Savaşı'nda müşriklerden öldürülen 72 kişinin 24'ünü Hz. Ali öldürmüştür; Uhud'da gösterdiği kahramanlılar karşısında Cebrail Resulullah'a, "Gerçekten Ali pek yiğitlik gösteriyor, melekler onun yiğitliğine şaşmaktadır" demiştir. Hendek Savaşı'nda İmam Ali'nin karşısındaki düşmanı gören Resulullah (sav), "İmanın tamamı, küfrün tamamının karşısında" buyurmuştur. Yani hiçbir Müslümanın vasıfları İmam Ali Efendimizin üstünlükleri ile karşılaştırılamaz. Devletimizden beklediğimiz, bu mübarek insanı seven kardeşlerimize haklarını sunmaktır. Bağımsız Türkiye Partisi olarak bizler Ehl-i Beyt sevdalısı vatandaşlarımıza haklarına kavuşması maksadıyla bir açılım hazırlamıştık: Buna göre: 1- Alevi vatandaşlarımızı sözde bir demokratik zenginlik unsuru değil, kurucu iktidarın kendisi yapalım. 2- İnancımız odur ki, Alevi vatandaşlarımız azınlık değil, ülkenin sahibidir. 3- Hz. Ali'siz bir din olabilir mi? Aleviliğe hayır demek dine-İslam'a da hayır demektir. O nedenle ille de Ali, ille de Ali diyoruz.4- Diyanet İşleri Başkanlığı Ehli Beyt sevgisi ile yeniden yapılandırılmalıdır.5- Ehli Beyt Üniversitesi kurulmalıdır.6- Cem evleri yasal statüye kavuşturulmalıdır. 7- Sağ-sol ayrımı ne kadar suni, ise Alevi-Sünni gibi ayrılıklar da o kadar yapaydır. 8- Alevi Çalıştayı gibi toplantılar göstermelik olmamalıdır. Ali'siz bir Alevilik buralarda dayatılamaz. 11- Cem evleri, insanların terbiye edildiği, nefislerinin tezkiye edildikleri yerlerdir. Buralarda ilahiler, Kur'an-ı Kerim okunur, zikrullah yapılır. Cem evleri ibadethane statüsüne kavuşturulmalıdır. 12- Ülke en kritik süreçten geçerken siyaset samimi projeler üretmeli, tüm çatışma alanlarını ortadan kaldırmalıdır. Tıpkı 13. yüzyılda olduğu gibi Ahmet Yesevi'lerin, Hacı Bektaşi Veli'lerin ve Hacı Bayramı-ı Veli'lerin ufku ile bir "inanç, millet ve devlet" inşa etmeliyiz. Gerçek alevi açılımı ve birlik ancak bu maddeleri uygulayan bir devlet zihniyeti ile yapılabilir.
Editörün Seçtikleri