İlk kez halkın oylarıyla seçilecek bir cumhurbaşkanlığı seçimi geçireceğiz.Mevcut anayasamızda cumhurbaşkanı, devletin başıdır.82 anayasasının 103. maddesine göre cumhurbaşkanı, "Devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma?" şeklinde ant içer.Madde 104, "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla TC devletini ve Türk milletinin birliğini temsil eder?" demektedir.Yani cumhurbaşkanı, kamplaşma ve gerilimi engelleyecek, birlik ve bütünlüğü temin edecek ve koruyacaktır.Yine anayasanın 8. maddesine göre yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir.Sistemimizde Başbakan ve Bakanlar Kurulu aktif; cumhurbaşkanı protokol vazifededir.Bazı çevreler, 82 anayasasında sistem değişikliği yapılarak, başkanlık ya da yarı başkanlık düzenine geçilmesini konuşmaktalar.Böyle bir yapılanma etnik kimlikler üzerinden devam eden ayrışımların önünü açacaktır. Bu başkanlık sisteminin doğal sonucudur.Anayasadan üniter devlet ifadesinin kaldırılması, vatandaşlık tanımının yenilenmesi, farklı dillerde eğitim, idarenin bir bütün olmaktan çıkarılması vs. yenilikler bilerek veya bilmeyerek Atatürk cumhuriyetinin temel dinamiklerini değiştirecektir.Bizce, ülkemizin yeni bir sisteme değil, demokratik, laik cumhuriyetin devamını sağlayacak birliğe ve bütünlüğe ihtiyacı vardır.Herkesi Türk, Kürt, Laz, Çerkez ayrımına sebep olmayacak bir yaklaşımla kucaklamaya, milletimizle ordumuzu kaynaştırmaya, Alevi-Sünni-Caferi demeden bir kabul etmeye mecburuz. Varlığı bir asra uzanmamış genç cumhuriyet ancak böyle devam edebilir.Devletin başı cumhurbaşkanı da bu bakış açısına sahip olmak zorundadır.