info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Çözüm süreci çözüm mü?
08/09/2014 Köşe Yazısı 97
Her akşam TV ekranlarında çözüm süreci tartışılıyor. Tam içeriği açıklanmamasına rağmen, çözüm sürecine destek olmayanlar eleştiriliyor, sürecin bir an evvel neticelendirilmesi konuşuluyor.Mevcut anayasa değerlendirildiğinde çözüm sürecinin Kürt vatandaşlarımıza hak vermek maksadıyla gündem edildiğini kimse iddia edemez. Neticenin, Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden ayrı bir toprak parçasına kavuşması olarak kalmayacağı da ortadadır.Atatürk'ün CHP'sinde dahi destek verecek misiniz şeklinde gündem edilen ve desteklendiği ifade edilen bu konu esasen bütünlüğümüz üzerine oynanan büyük bir tehlikeye dönüşmektedir.1. Dünya Savaşı sonrasında ABD Başkanı Wilson'un, "Türkiye bütünüyle ortadan silinmeli" sözü unutulmamıştır.Bu sözün yerine gelmesi maksadıyla hazırlanan Sevr Antlaşması 102 oturumdan sonra şekillenmişti.Atatürk Nutuk'ta Sevr için 'Türk toplumuna karşı büyük bir komplo' ifadesini kullanır.Boğazların yönetiminin uluslararası komisyona bırakıldığı Sevr'de Kürdistan maddesinde şunlar yazar:Fırat'ın doğusu, Ermenistan'ın güneyi ve bu anlaşma ile saptanmış Suriye ve Irak sınırlarının kuzeyindeki bölge ilk önce özerk olacaktı. Bunun esaslarını İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerden oluşan bir kurul kararlaştıracaktı. Özerk yönetim 1 yıl sonra bağımsızlık için Milletler Cemiyeti'ne başvurabilecekti.Türkiye sonucun kabulünü önceden taahhüt edecekti. Böylece aşamalı olarak Kürdistan kurulacaktı.Günümüzde Irak kısmı halledilmiş, Suriye'den ve İran'dan alınan topraklarla oluşturulacak Kürdistan'ı Anadolu ile birleştirme gayreti, Sevr'deki Kürdistan maddesinin aynısı değil mi?Atatürk Sevr'i yırtıp atmış ve bağımsızlık mücadelesini vermiştir.Kurtuluş Savaşı esnasında Kürt ayaklanmalarının ardında İngiliz casuslarının olduğunun da farkındaydı. Bu sebeple savaş esnasında dahi Kürtleri ve Fransızların kışkırttığı Ermenileri Türklerle beraber bir kılmak için yoğun çaba sarf etmiştir. Atatürk'ün reddettiği bu plan maalesef hükümet eli ile adım adım hayata geçirilmektedir. Peki, istenen netice elde edilse ve Kürdistan'ın Türkiye ayağı özerklik ilan etse bu bir çözüm olur mu?Nihai gaye olmadığı için elbette hayır! Nihai hedef büyük İsrail'dir. Bu sebeple Kürt kardeşlerimiz yeni vatanlarında da rahat edemezler. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sahip oldukları hakları kaybetmekle kalacaklardır.Bir olmak, üniter devleti korumak ve devamına çalışmak bünyesinde farklı etnik kimlikleri barındıran bizler için en hayırlısıdır.