Büyük gaflet
İnançların savaşını yaşayan dünya, Filistin'de bir inanç saldırısına daha şahit oldu. Yahudiler, Arz-ı Mevud hayali için kilit nokta olan Filistin'deki Mescid-i Aksa'ya, 1967'den beri ilk kez ana mihrabın bulunduğu kubbenin altına kadar postallarla giriş yaparak saldırı düzenlediler. IŞİD'in Irak ve Suriye'de hilafet ilanının en fazla İsrail'e yaradığını olayların başından beri ifade ediyoruz. Ülkemizdeki Alevi Kürtlerin dışlanması da bunun bir göstergesiydi. Barzani liderliğinde kurulacak Yahudi-Kürt devleti, Büyük İsrail'e hizmet edecektir. Büyük İsrail için çok önemli olan mabed ise Mescid-i Aksa'nın yerine inşa edilecek. Bu sebeple Müslümanların ilk kıblegâhı olan Mescid-i Aksa Yahudilerin elde etmek istediği özel bir mekân konumundadır. Protestanların inancına göre, Mesih'in gelmesi ve Hıristiyanların "Tanrı'nın krallığını" kurabilmeleri Yahudilerin Arz-ı Mevud'a sahip olmalarına bağlıdır. İnandıkları bu gerekçeye dayanarak ABD, İsrail'i desteklemektedir. Hıristiyan Batı'nın Yahudilere, izlediği kanlı siyasette ses çıkarmaması aynı sebepledir. Bu yüzden geçtiğimiz Ramazan ayı boyunca devam eden İsrail bombaları altında ikiye bölünmüş minik bedenler, ölen binlerce masum, kimsenin kılını kıpırdatamadı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu sivillere uyguladığı şiddeti savaş suçu olarak ilan etti. Ancak İsrail hiçbir yaptırım görmeyecek. Tıpkı Mavi Marmara vahşetinden sonra soruşturmaya uğramayacağı gibi? Reuters haber ajansının ele geçirdiği belgeye göre; Uluslararası Ceza Mahkemesi 2010 senesinde İsrailli askerlerin 9 vatandaşımızı öldürdüğü Mavi Marmara baskını hakkında 'soruşturmama' kararı aldı. Müslümanlara karşı devreye konulan son Haçlı seferi olan Armageddon Savaşı başlamıştır. Ve belki de IŞİD bahanesi ile nihayete erdirilecektir. Ne hazin tecelli ki, gizlenmeyen hatta inancının gereğini yaptığını iddia eden Yahudilere ve Hıristiyanlara karşı Müslüman âlemi büyük bir gaflet içindedir. Elbette her kişi istediğine inanmakta serbesttir. Ancak gelinen noktada sadece Müslümanlar neye ve ne için inandıklarının bilincini yitirdiler. Aksi halde son Haçlı seferi kabul edilen bugünün Ortadogu savaşlarında Haçlının yanında tavır alır mıydık? Ne Büyük İsrail, ne Haçlı savaşı, ne kanlar içindeki Müslüman âlemi artık bizi hiç ilgilendirmiyor?
Editörün Seçtikleri