Bu bir teknolojik savaştır
Masum insanları hedef alan terörist faaliyetlerin kabul edilmesi mümkün değildir. ABD'de cereyan eden saldırı da hiçbir şekilde tasvip edilmeyecek, sivil halka yönelik bir terör hareketidir. ABD'ye ait yolcu uçakları, büyük bir ihtimalle uzaktan idare edilen bir sistemle yön değiştirerek Dünya Ticaret Merkezi'nin iki kulesine ve Pentagon binasına vurmuştur. Çıkan yangında ticaret binasının kulelerinin çöktüğü ve enkaz altında binlerce insanın olduğu bildirilmiştir. Meydana gelen can kaybı henüz tam olarak tespit edilememekle beraber ölü sayısının onbinleri bulacağı tahmin edilmektedir.
Bu saldırıda dikkat çekici bazı hususlar var ki, hareketin basit bir terör saldırısı olmadığını göstermektedir.
1. Uçakların teröristler tarafından uçak dışından idare edilen özel bir teknoloji ile Ticaret Binası ve Pentagon'a yönlendirilmiş olma ihtimali kuvvetlidir. Haberleşme, radar sistemi kilitlenmiş, güvenlik tertibatı uçakların gelişini farkedememiştir. Bütün bunlar saldırıda, sıradan bir terör örgütünün gücünü aşan, çok üstün bir teknolojinin belki de ilk kez kullanıldığını göstermektedir.
2. Bu kadar profesyonel bir eylemi bazı radikal İslâmi terör grupları diye nitelendirilen örgütlerin gerçekleştirmiş olabileceğini düşünmek veya kabul etmek hedef saptırmaktan başka bir şey değildir. Zira saldırı gözdağı vermeye değil, tamamen intikam maksadına yönelik olup, şu veya bu örgütün değil, ancak bir devletin işi olabilir. Bu noktada düşünülmesi gereken ABD'den hangi ülkenin intikam almak isteyeceğidir. Geçmişe dönüp bakar ve ABD'nin yakın tarihte hangi ülkenin canını iki defa yaktığını araştırırsak, bu sorunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
3. Saldırıyı gerçekleştiren gücün kimliğini açıklamamış olması da saldırıların henüz bitmediğini ve arkasının gelebileceğini gösteren bir işaret olabilir. Bu saldırıları yönlendiren irade, teknolojisine ve gücüne güvenen, ABD'ye meydan okumaktan çekinmeyen bir iradedir. Devletler arası stratejiye göre bu bir savaş ilanıdır. ABD vatandaşlarının pek çoğu da olayı böyle değerlendirmektedir.
Bu olay uzaktan kumandalı bir sistemle idare edilmiştir ve belki de yıllardır denenmekte olan bir teknolojinin neticesidir. Bizim kanaatimize göre teröristler, dışarıdan uçağı yönlendirerek, haberleşme ve radar sitemlerini felce uğratarak bu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Şüphesiz aşılmaz kabul edilen Amerikan istihbaratının ve radar sistemlerinin aşılması ABD'nin prestijini büyük ölçüde sarsmıştır. Bu prestij kaybını telafi etmek için ABD olayla ilgisi olmayan ülke ve gruplara yönelik eylemler gerçekleştirebilir. Bu ise haksız ve yanlış bir davranış; acziyetin gizlenmesi için girişilmiş bir hareket olur. Esasen ABD'nin faili ararken, bir uçağı dışarıdan idare edebilen, Pentagon'u, istihbarat ve radar gücünü, haberleşme ağını devre dışı bırakan teknolojiyi de araştırması lâzımdır.
O halde biz diyoruz ki bu teknolojik bir savaştır. Bu savaşın faili de Amerika'ya karşı, geçmişe dönük bir kini olan ve teknolojide ileri gitmiş devlet ve milletlerde aranmalıdır. ABD, eğer korkmuyorsa bu faili arasın ve masum insanların üzerine gidilmesin diyoruz.
Bu saldırıda dikkat çekici bazı hususlar var ki, hareketin basit bir terör saldırısı olmadığını göstermektedir.
1. Uçakların teröristler tarafından uçak dışından idare edilen özel bir teknoloji ile Ticaret Binası ve Pentagon'a yönlendirilmiş olma ihtimali kuvvetlidir. Haberleşme, radar sistemi kilitlenmiş, güvenlik tertibatı uçakların gelişini farkedememiştir. Bütün bunlar saldırıda, sıradan bir terör örgütünün gücünü aşan, çok üstün bir teknolojinin belki de ilk kez kullanıldığını göstermektedir.
2. Bu kadar profesyonel bir eylemi bazı radikal İslâmi terör grupları diye nitelendirilen örgütlerin gerçekleştirmiş olabileceğini düşünmek veya kabul etmek hedef saptırmaktan başka bir şey değildir. Zira saldırı gözdağı vermeye değil, tamamen intikam maksadına yönelik olup, şu veya bu örgütün değil, ancak bir devletin işi olabilir. Bu noktada düşünülmesi gereken ABD'den hangi ülkenin intikam almak isteyeceğidir. Geçmişe dönüp bakar ve ABD'nin yakın tarihte hangi ülkenin canını iki defa yaktığını araştırırsak, bu sorunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
3. Saldırıyı gerçekleştiren gücün kimliğini açıklamamış olması da saldırıların henüz bitmediğini ve arkasının gelebileceğini gösteren bir işaret olabilir. Bu saldırıları yönlendiren irade, teknolojisine ve gücüne güvenen, ABD'ye meydan okumaktan çekinmeyen bir iradedir. Devletler arası stratejiye göre bu bir savaş ilanıdır. ABD vatandaşlarının pek çoğu da olayı böyle değerlendirmektedir.
Bu olay uzaktan kumandalı bir sistemle idare edilmiştir ve belki de yıllardır denenmekte olan bir teknolojinin neticesidir. Bizim kanaatimize göre teröristler, dışarıdan uçağı yönlendirerek, haberleşme ve radar sitemlerini felce uğratarak bu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Şüphesiz aşılmaz kabul edilen Amerikan istihbaratının ve radar sistemlerinin aşılması ABD'nin prestijini büyük ölçüde sarsmıştır. Bu prestij kaybını telafi etmek için ABD olayla ilgisi olmayan ülke ve gruplara yönelik eylemler gerçekleştirebilir. Bu ise haksız ve yanlış bir davranış; acziyetin gizlenmesi için girişilmiş bir hareket olur. Esasen ABD'nin faili ararken, bir uçağı dışarıdan idare edebilen, Pentagon'u, istihbarat ve radar gücünü, haberleşme ağını devre dışı bırakan teknolojiyi de araştırması lâzımdır.
O halde biz diyoruz ki bu teknolojik bir savaştır. Bu savaşın faili de Amerika'ya karşı, geçmişe dönük bir kini olan ve teknolojide ileri gitmiş devlet ve milletlerde aranmalıdır. ABD, eğer korkmuyorsa bu faili arasın ve masum insanların üzerine gidilmesin diyoruz.
Editörün Seçtikleri