info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Bin Ladin bahane
21/09/2001 Köşe Yazısı 114
Güneydoğu bölgemizde terörün başladığı günlerde ve daha öncesinde, bu bölgede Amerikan Barış Gönüllüleri ve bunları takip eden misyonerler büyük bir faaliyet içerisindeydiler. Bu gruplar, bölgede Devletimizin aleyhine bir cephe oluşmasında ve gençlerin dağa çıkarılmasında önemli rol oynamışlardır. PKK denilen oluşumun perde arkasında bu gibi güçler mevcuttur. Aynı şekilde Öcalan da yine bunlar tarafından desteklenmiş, maddi-manevi yardım görmüş ve nihayet zamanı geldiğinde yine bu güçler tarafından Türkiye'ye teslim edilmiştir. Nitekim Öcalan "Batılı devletlerin kendisine oyun oynadığını" ifade etmektedir. ABD ve diğer Batılı ülkeler Güneydoğumuzda Öcalan'ı desteklediği gibi, Avrasya'da da Bin Ladin'i öne çıkarmıştır. Ladin, Afgan-Rus mücadelesinde bir mücahid olarak görev yapmış ve Afganların güvenini kazanmış biridir. Onun bu kabiliyetinden istifade etmek isteyen ABD, onu Pentagon kamplarında eğitmiş ve terörün kucağına atmıştır. Kendi emelleri doğrultusunda Ladin'i kullanan ABD, daha sonra onun Amerika'nın menfaatlerinden saptığını ortaya koymuştur. Ladin terörist yetiştiren Pentagon'a ders verircesine Amerika'nın Afrika'daki bazı elçiliklerini bombalamıştır.

Ladin, eğer Pentagon'un iradesinin dışına çıkmamış olsaydı, Amerika kendisine savaş ilan etmeyecekti. Şimdi terörist dediği bu insan yüzünden ABD, İslam coğrafyasına adım atıp Afganistan'da üs kurmak istiyor. Maksat Birleşik Devletlerin o coğrafyada söz sahibi olmasıdır. Bin Ladin bu eylemin bahanesidir.

Biz her zaman söylüyoruz. ABD'de gerçekleşen bu olay sıradan bir terörist saldırısı değildir. Arkasında ciddi devlet gücü olan bir grubun hadisesidir. Şayet ABD hâlâ Bin Ladin'in bu işi yaptığında ısrar ediyorsa -bu eylem de devlet iradesi olmadan yapılamayacağına göre- bu irade Bin Ladin'i provoke eden ABD iradesidir.

Zira iddia edildiği şekilde saldırıyı Ladin gerçekleştirmiş ise, bu, istihbarat birimlerini, haberleşme sistemini, radar ağını, güvenlik tertibatını aşmış olması demektir ki; Ladin'in bu güce sahip olmadığı, içeriden bazı güçler tarafından desteklendiği ve işin içinde bir devletin olduğu muhakkaktır. Bu ise onu provoke eden ve şimdi de üzerine giden iradedir. Amaç bir bahaneyle o coğrafyada söz sahibi olmaktır.

Bu noktada ABD ve hür dünya ülkelerinin yapması gereken, toplumları içten çökertecek bir takım faaliyetlerde bulunmak yerine dünya üzerinde adaleti, barışı, can, mal ve namus emniyetini tenime çalışmak ve bu yolda gayret sarfetmektir.