Asıl figüran kim acaba?
Sayın Başbakan, Büyük Uzlaşı'ya imza atan ve aralarında benim de yer aldığım parti başkanlarına 'figüran' deme ihtiyacı duymuş. Sayın Erdoğan'ın senaryolardan yola çıkarak bir benzetme yapması, "kişinin fikri neyse zikri de odur" sözünü hatırlattı bizlere. Zira kendileri Büyük Ortadoğu Projesi denilen; ABD ve İsrail'e ait olan bir senaryoda yer almaktadır. Hatta kendileri, ABD eski Dışişleri Bakanı tarafından yapılan, "BOP, 22 İslam ülkesinin sınırlarının değiştirileceği ve insanının kimyasıyla oynanacağı bir projedir" itirafına rağmen bu büyük senaryoda yer almaktan duydukları gururla farklı ortamlarda defaatle "BOP'un eşbaşkanıyım" demişlerdir. İslam âlemi üzerine oynanmak için yazılmış bu senaryoda başrol Obama ile Bush'a ve İsrailli yetkililere ait iken, "Bana da eşbaşkanlık düştü" dercesine yapılan itiraf, kendiliğinden 'figüranlığı' kabul değil de nedir? Suriye işgaline giden süreçte Obama'nın gazı ile en ön safa sürülen, sonra işgalin gerçekleştirilemeyeceği anlaşılınca tek başına bırakılan hatta Suriyeli muhalifleri beslediği yabancı basında çıkacak kadar yalnızlaşan; tüm yaptıklarına karşın Müslüman dünyanın güvenini kaybeden lider pozisyonuna düşen 'o' değil mi? Bu düşüş ancak bir figüranın akıbetidir. Bendeniz ise bugüne kadar gerek fikri planda, gerekse siyasi kariyerimde yalnızca kendi tezimi anlattım ve savundum. Başka bir devletin hele hele inancım ve ülkem üzerinde hesabı olanların yazdığı senaryolarda figüranlık yapmak bir yana şahsımın fikirleri bugün dünyada geçerliliği olan can simidi mesabesindedir. Milli Ekonomi Modeli'm, başta Rusya olmak üzere 130 ülke tarafından uygulanmaktadır. Rusya'nın gerçek İslam'la tanışması bu fakiri tanıdıktan sonradır ve ülkemizde misafirimiz olan Rus milletvekilleri, "Dünyanın Haydar Hoca'ya ihtiyacı var" itirafını Türkçe olarak yapmaktadır. Görüşleriyle dünyanın takdirlerini alan bizlerle yüz yüze gelmekten bile çekinenlerin, arkamızdan hallerini belli edercesine dedikleri 'figüran' çıkışı bizim için hakaret veya küçümseme de dahil hiçbir mana ifade etmemektedir. Kaldı ki, bu çıkışla uzlaşının içinde yer alan partileri destekleyenler hiçe sayılmaktadır. Bu, Sayın Erdoğan'ın her zaman yaptığı gibi halkı kamplara bölme çabasıdır. Yüzde 50 olmayanı "benden değilsin" diye reddetmektir. Biz, figüran çıkışı için "güneş balçıkla sıvanmaz" diyoruz. Büyük Uzlaşı arkasına aldığı beş partinin temsil ettiği çoğunluk ile umarız Atatürk Türkiye'sine sahip çıkacaktır. Sayın Erdoğan'ın adaylık başvurusundaki mal varlığı beyanı hayli eleştirilmişti. Kim bilir belki de bu gereksiz benzetiş, sahip olduklarını ve gelecekte elde etme peşinde olduklarını kaybediş korkusudur.
Editörün Seçtikleri