Anayasa yazım çalışmaları
Başbakan Erdoğanın Mart ayının sonuna kadar süre tanıdığı anayasa uzlaşma komisyonu metin üzerinde halen anlaşamadı.
Erdoğan, süre sonunda uzlaşma sağlanamazsa AKPnin kendi yazdığı anayasa önerilerini referanduma götüreceğini açıklamıştı.
Yeni anayasa eğer böyle bir sistemle milletin onayına sunulursa, demokrasi getirilme gerekçesi ile hazırlanan demokrasiden en uzak anayasa taslağı olacaktır.
Mecliste grubu bulunan partilerin saf dışı bırakılarak tek bir iradenin kaleme alacağı taslak, dikta rejimlerinde görülen bir zorlamadır.
Komisyonda anlaşamadıkları için AKPnin tek başına hazırlayacağı metnin, halkın onayına sunulmasına göz yumacak siyasi partiler de işlenecek bu demokrasi cinayetine ortak olacaklardır.
Anayasa; devletin temel kıstaslarını, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini belirleyen özdür.
Burada yazılanlar kanunlarla detaylandırılır.
Gücünü milletten alan parlamento, öz olması sebebiyle anayasanın onayını millete sormaktadır.
Bugün, yazım aşamasında tıkanan çalışma ise, sistem değişikliğinin millet tarafından kabulü konusundaki tereddütten aksamaktadır.
Zaten, bu işe kalkışılmasının ana sebebi, üniter yapının ortadan kalkacağı bir düzenin anayasaya konulması idi.
Bugün uzlaşma komisyonunda yükselen sesler, halkın tepkisinden duyulan korkudur.
Sokaktaki vatandaş, T.C. devletinin kurulduğu günden beri bir ve beraber yaşamış, etle tırnak olmuştur.
Onların arasında nifak ve fitne yoktur.
Ortak talepleri sistemin değişmesi değil, kaderleri haline gelen açlık ve işsizliğin bitmesidir.
Millete kulak vermeyen zihniyetlerin görmek zorunda olduğu gerçek, iş ve aş isteyen insanımızdır.
Kaldı ki, anayasanın bir maddesinde dahi yapılması düşünülen değişiklik uzun araştırmalar gerektirir.
Neredeyse, basit bir mektup yazımı mesabesine indirilen maddelerin bu kadar kısa sürede yazılarak bitirilmeye uğraşılması, söz verilmiş bir tarih olduğunu düşündürmektedir.
Erdoğan, süre sonunda uzlaşma sağlanamazsa AKPnin kendi yazdığı anayasa önerilerini referanduma götüreceğini açıklamıştı.
Yeni anayasa eğer böyle bir sistemle milletin onayına sunulursa, demokrasi getirilme gerekçesi ile hazırlanan demokrasiden en uzak anayasa taslağı olacaktır.
Mecliste grubu bulunan partilerin saf dışı bırakılarak tek bir iradenin kaleme alacağı taslak, dikta rejimlerinde görülen bir zorlamadır.
Komisyonda anlaşamadıkları için AKPnin tek başına hazırlayacağı metnin, halkın onayına sunulmasına göz yumacak siyasi partiler de işlenecek bu demokrasi cinayetine ortak olacaklardır.
Anayasa; devletin temel kıstaslarını, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini belirleyen özdür.
Burada yazılanlar kanunlarla detaylandırılır.
Gücünü milletten alan parlamento, öz olması sebebiyle anayasanın onayını millete sormaktadır.
Bugün, yazım aşamasında tıkanan çalışma ise, sistem değişikliğinin millet tarafından kabulü konusundaki tereddütten aksamaktadır.
Zaten, bu işe kalkışılmasının ana sebebi, üniter yapının ortadan kalkacağı bir düzenin anayasaya konulması idi.
Bugün uzlaşma komisyonunda yükselen sesler, halkın tepkisinden duyulan korkudur.
Sokaktaki vatandaş, T.C. devletinin kurulduğu günden beri bir ve beraber yaşamış, etle tırnak olmuştur.
Onların arasında nifak ve fitne yoktur.
Ortak talepleri sistemin değişmesi değil, kaderleri haline gelen açlık ve işsizliğin bitmesidir.
Millete kulak vermeyen zihniyetlerin görmek zorunda olduğu gerçek, iş ve aş isteyen insanımızdır.
Kaldı ki, anayasanın bir maddesinde dahi yapılması düşünülen değişiklik uzun araştırmalar gerektirir.
Neredeyse, basit bir mektup yazımı mesabesine indirilen maddelerin bu kadar kısa sürede yazılarak bitirilmeye uğraşılması, söz verilmiş bir tarih olduğunu düşündürmektedir.
Editörün Seçtikleri