info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste
22/08/2013 Köşe Yazısı 122
Dünya gözünü kulağını Mısır'a çevirmişken, Arap Baharı'nın kahramanı Suriye'de kimyasal silah dehşeti yaşandı.Ülkede BM'in kimyasal silah denetimine başlayacağı günlerde gerçekleşen saldırı bizce sadece cambaza bak oyunu.Katliamın ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, "Şam yakınlarında kimyasal silah kullanıldığı yönündeki haber kampanyasının, akıllara 2. Cenevre Konferansı'nı baltalama fikirlerini getirdiğini" belirtti.Dış kaynaklar ve hatta BM yetkilileri "Esad yönetimi yapmıştır" ifadesini kullanmaktan kaçınırken, Türk hükümeti, "Esad yapmıştır" deyiverdi.Esad'ın kimyasal silah kullanmadığını ispatlamak için BM yetkililerini kendisinin davet ettiği biliniyor.Üstelik iç savaşta tüm baskılara rağmen önemli gelişmeler kaydettiği de?Böyle bir süreçte Esad'ın yapmayacağı şey, BM yetkililerinin Suriye'de bulunduğu sırada kimyasal silah kullanması olurdu.Kaldı ki Esad, bugüne kadar hukukun dışına zerre çıkmamıştır. Atılan iftiraların yalan olduğu da ortadadır.Irak'ta Saddam'a oynanan ve o tarihlerde işe yarayan "kimyasal silah" aldatmacası maalesef bugün Suriye'de acı bir bilanço verdi.1700 sivilin hayatını kaybettiği katliam benzeri saldırıda Suriyeli 1700 Müslüman bir anda yok edildi.Türkiye ise, BM'yi göreve çağırmaktan bahsediyor. Maalesef, kimi kime şikayet edeceğini anlayamamış bir siyaset ile idare ediliyoruz.Fransız Haber Ajansı AFP'nin abonelerine servis ettiği harita 2011 senesinde başlayan Arap Baharı'ndan etkilenen ülkeleri gösterdi.Bu haritada Türkiye'nin de yer alması, pek çok Türk abone tarafından "abartılı bir yorum" olarak değerlendirildi.Arap Baharı'nda Türkiye'nin ne işi var diyenler, BOP'un 22. halkasının Türkiye olduğunu bilmiyorlar herhalde.Türkiye, Ortadoğu'da rejimi ve sınırları değiştirilecek 22 İslam ülkesinin sonuncusu olarak sıraya yıllar evvelinden konulmuştu.Yazılarımızda dikkat çektiğimiz Türkiye üzerine oynanan parçalanma ve işgal projeleri, gözlerden kaçırmak maksadı ile "senaryo" olarak gösterilmeye çalışılsa da maalesef akıbetimizdir.Bağımsız devletler işgal ve kaosla bir bir ele geçirilirken, bölgenin can damarı Türkiye'nin hedef tahtasına konmayacağını düşünmek büyük bir aymazlıktır.Bu sebeple, Müslüman dünyada gerçekleşen katliama kurtarıcı olarak, katliamı yapan batıyı çağırmak kuzuyu kurda emanetten başka bir şey olamaz.Erdoğan, "Mısır'daki gelişmelerden İsrail sorumludur" dediğinde, stratejik ortak ABD'den ve medet umduğu Arap Birliği'nden çok tepki aldı?Türkiye bu süreçte izlediği arkadan vurma siyasetinin hesabını er ya da geç verecektir.Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste?