info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Ali İsmail Korkmaz
05/02/2014 Köşe Yazısı 223
Gezi protestolarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz davası Kayseri'de olaylı başladı.
Görünen o ki, polis ile vatandaşımızı karşı karşıya getiren hadise hafızalardan silinmeyecek.
Eylemler her ne kadar 'hükümet istifa' sloganlarına dönüşse de, verilen tepkiler ilk günden itibaren Türk milletinin taleplerini yansıtmış, Türk gencinin sesini duyurmuştu.
Yoksa herhangi bir siyasi parti ile kurulacak bağlantıdan dahi sakınan gençler, hiçbir dış güç ilişkisini kabul etmemiştir.
Bu olaylarda 7 vatandaşımızı kaybettik. Pek çok gencimiz biber gazı ve TOMA'lardan sıkılan suların mağduru oldu. Gençlere karşı polis gücü ile müdahale yerine, onların ne istedikleri dinlenmiş olsaydı bu ağır bilanço ile karşılaşılmazdı.
Emniyetle vatandaşı karşı karşıya getiren Gezi protestosunu, 17 Aralık operasyonuyla bağdaştırmaya ise imkân yoktur. 17 Aralık, Okyanus ötesinden düğmeye basılarak devreye konulmuş, hükümet ile cemaat arasındaki paylaşım kavgasının bir sonucudur.
Gezi, Türk Milletinin tepkisidir. ABD, AB bağlantısı olmayan, "tam bağımsız Türkiye" diyenlerin hareketidir. 17 Aralıkta yargıda ve emniyette var olduğu iddia edilen paralel devletin, hükümete karşı hareketi vardır.
Gezi protestolarında ise tek hedef, sesini duyurmaya çalışan gençlerimiz olmuştur.
Milli tepki, Okyanus ötesinin etkisindeki bir operasyonla bağdaştırılamaz.
Hükümetten beklenilen, dış bağlantılı gelişmelerle şekillenen gündemi, milletin doğal direnci ile yan yana değerlendirmemesidir.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın Alevi olması da gelinen noktada halkımızı tedirgin eden bir durum...
Her zaman, devlet - millet; sivil - asker birliğinin altını çiziyoruz.
Anadolu topraklarında, Alevi'si ile Sünni'si ile bir ve beraber yaşıyoruz, yaşayacağız.
Ali İsmail Korkmaz davasında, sanıklara seslenen anne, "Yüzüme bakabilecek misiniz" diye sordu?
Delillerin karartıldığından, görüntü CD'lerinin değiştirildiğinden bahsediliyor.
Bu dava, Alevi canların davası olmaktan ziyade, bir Türk evladının yitirilmesinin davası, acılı bir ailenin gönlüne su serpilmesinin vesilesi olmalıdır.
Ve umarız adalet hemen tecelli eder.