Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında yapılan bir ankete göre Euro Bölgesi’nden çıkmak isteyen ülkelerin başında Almanya geliyor.
Almanya’yı, Fransa ve İtalya izliyor.
Anlaşılıyor ki, geçtiğimiz aylarda “Euro sadece bir para birimi değildir, Euro olmazsa AB de olmaz” açıklamasında bulunan Merkel’in ikazları halkları bir arada tutmaya yetmeyecektir.
Güçlü ve tek millet olmak isteyen AB’nin ömrü çok kısa sürecek.
Hafta sonunda AB ülkelerinin borçlanmaları ile ilgili yapılacak yeni toplantı için ekonomi spekülatörü Soros, “fiyasko ile sonuçlanacak” yorumunda bulunmuştu.  
Soros, Almanya Başbakanı Merkel’i AB’yi yanlış yönlendirmekle suçlasa da, AB’nin yanlış para politikalarının neticelerini sadece Merkel’e yıkmak doğru değil.
Birlik ülkelerinin krize girmeye başladığı zamana kadar Soros tarafından da desteklenen “ortak para”ya geçişin bir başlangıç değil de son olduğunu vurgulayan sadece biz olmuştuk.
Yeraltı kaynakları biten ve nüfusu yaşlanan AB için bu iki gerekçe, bir arada devam etmelerine zaten engeldir.
Ancak dağılmaya ortak para birimine geçiş neden olacaktır.
Euronun tek bir merkez bankasından idare edilen, ekonomileri aynı seviyede olmayan ülkeler arasında büyük bir adaletsizliğe sebep olacağını “Euroya geçişin” ilk gününden beri ifade ediyoruz.
27 üyesi olan AB’de Yunanistan iflas bayrağını çekmiş, İtalya, Portekiz, İrlanda, Romanya, Macaristan ciddi manada borçlanmışlardır.
Borçlanma AB devletlerinin Euroya geçişle beraber senyoraj hakkını ortadan kaldırmaları nedeniyledir.
Her ülke ihtiyacı olan parayı basmak yerine AB merkez bankasının kendisine vereceği ile yetinmektedir ve bu piyasalarda para darlığı manasındadır.
Borçlanmaya giden ülkeler Birliğin ekonomik olarak çöküşüne zemin hazırlamaktadır.
Her ülke kazancını gerçek rakamı ile göstermediği için merkezden kendisine verilen destek farklıdır ve bu durum ülkeler arasında korkunç bir adaletsizlik oluşturmaktadır.
En büyük sıkıntıyı çeken de Almanya’dır.
Yapısal olan bu meselenin birbiri üzerine yapılan toplantılar ile halli imkânsızdır.
Kapitalist sistemin hâkim olduğu AB ekonomileri, devletlerin ve milletlerin taleplerine karşılık veremeyeceği için dağılmaya mahkûmdur.
Biz 15 sene ömür biçmiştik. Bekleyelim ve görelim.