AB’nin sonu hiç de iyi gözükmüyor
Yunanistan, AB Troykasının ağır şartlarına teslim oldu. Ancak halk kemer sıkma politikalarına sokaklara dökülerek tepki veriyor.
Ünlü para spekülatörü Soros, Yunanistan’ın bu anlaşma ile kazandıklarının onu sadece 6 ay idare edeceğini ifade etti.
Aynı konuşmada Soros, AB’nin yakında parçalanacağını da belirtti.
Soros’un ismi dünyadaki büyük ekonomi krizlerinde veya Arap Baharının estiği ülkelerdeki isyanlara verdiği finansal destek ile hatırlanmaktadır.
Soros’un AB’nin yıkılacağı yönündeki açıklaması bizim için ileriye dönük bir öngörü değildir. Bu açıklamaları Soros’un uluslararası arenadaki fonksiyonu ile değerlendirmek gerekir.
Çok geç kalmış bu itiraf Soros’dan AB’nin ilk günlerinde gelse idi, bir ciddiyeti olabilirdi. Bugün yapılan açıklama, menfaatleri zedelenen bir global spekülatörün kamburundan kurtulma yoludur.
AB ülkelerinden gelen para kaynaklarının tıkanması ve uğradığı kayıplar, ona bu gerçekleri görme ve itiraf fırsatını vermiştir. Çünkü bir bir iflas eden AB ekonomileri artık birlik için kuvvetler birliği değil tamamen bir angaryadır.
Avrupa denilince akla Yunan Medeniyeti, Roma Hukuku ve Hıristiyanlık inancı gelmektedir.
Yani Yunanistan Avrupa’nın tarihine ve bugününe yön veren şımarık Avrupalıdır.
Gelinen noktada gözden çıkarma işi Yunanistan’dan başlamışsa, AB’nin sonu çok yaklaşmış demektir.
Soros’un bugün keşfettiği gerçek yalnızca bizim tarafımızdan AB’nin ortak para birimi Euro’ya geçtiği gün ifade edilmiştir.
Bizim de Almanya’da olduğumuz bir sırada gelen bu Euro’ya geçiş kararı, “sonun başlangıcı” olarak tarafımızdan dile getirilmiştir.
Biz AB’ye 15 sene ömür biçmiştik. Gelişmeler haklı olduğumuzu göstermektedir.
AB dağılmaya mahkumdur. Nüfusu yaşlıdır ve yeraltı kaynakları tükenmiştir.
Ve ortak paraya geçiş bu birliğin dağılmasının asıl nedenidir. Çünkü zaman içinde menfaatler çakışacak ve zengin üyeler fakir halkları taşımak istemeyeceklerdir.
Bugün Yunanistan örneğinde yaşananlar bundan başka bir şey değildir.
Yunanistan Avrupa bankalarına olan borçlarını ödeyemediğinde sıkıntı başlamıştır. Soros da aslında bunun sıkıntısı içindedir.
AB ülkelerinde AB Merkez Bankası’na devredilen para basma hakkı ile üyeler senyoraj hakkını kaybetmiştir.
Bu Yunanistan’da olduğu gibi borçlanmaya gidilmesine sebeptir. Bu borçlanma ekonomik olarak çöküşlerine neden olacaktır.
Kapitalizmin temeli belli bir grubun menfaatlerinin tatminidir. Ve paranın belli ellerde toplanmasına hizmet eder. AB de kapitalizmin hakimiyetinde olduğuna göre global tefecilerin tatmini ana gayedir. Demek ki, kapitalist düzende, sistem iflas da etse kurallar aynen geçerlidir.
Bugün Yunanistan bu hizmet vasfını yitirdiği için gözden çıkarılmıştır. Yarın sırada diğer AB ekonomileri vardır. Sorun aynı, çözüm yok.
Ne diyelim, AB’nin sonu hiç de iyi gözükmüyor...
Ünlü para spekülatörü Soros, Yunanistan’ın bu anlaşma ile kazandıklarının onu sadece 6 ay idare edeceğini ifade etti.
Aynı konuşmada Soros, AB’nin yakında parçalanacağını da belirtti.
Soros’un ismi dünyadaki büyük ekonomi krizlerinde veya Arap Baharının estiği ülkelerdeki isyanlara verdiği finansal destek ile hatırlanmaktadır.
Soros’un AB’nin yıkılacağı yönündeki açıklaması bizim için ileriye dönük bir öngörü değildir. Bu açıklamaları Soros’un uluslararası arenadaki fonksiyonu ile değerlendirmek gerekir.
Çok geç kalmış bu itiraf Soros’dan AB’nin ilk günlerinde gelse idi, bir ciddiyeti olabilirdi. Bugün yapılan açıklama, menfaatleri zedelenen bir global spekülatörün kamburundan kurtulma yoludur.
AB ülkelerinden gelen para kaynaklarının tıkanması ve uğradığı kayıplar, ona bu gerçekleri görme ve itiraf fırsatını vermiştir. Çünkü bir bir iflas eden AB ekonomileri artık birlik için kuvvetler birliği değil tamamen bir angaryadır.
Avrupa denilince akla Yunan Medeniyeti, Roma Hukuku ve Hıristiyanlık inancı gelmektedir.
Yani Yunanistan Avrupa’nın tarihine ve bugününe yön veren şımarık Avrupalıdır.
Gelinen noktada gözden çıkarma işi Yunanistan’dan başlamışsa, AB’nin sonu çok yaklaşmış demektir.
Soros’un bugün keşfettiği gerçek yalnızca bizim tarafımızdan AB’nin ortak para birimi Euro’ya geçtiği gün ifade edilmiştir.
Bizim de Almanya’da olduğumuz bir sırada gelen bu Euro’ya geçiş kararı, “sonun başlangıcı” olarak tarafımızdan dile getirilmiştir.
Biz AB’ye 15 sene ömür biçmiştik. Gelişmeler haklı olduğumuzu göstermektedir.
AB dağılmaya mahkumdur. Nüfusu yaşlıdır ve yeraltı kaynakları tükenmiştir.
Ve ortak paraya geçiş bu birliğin dağılmasının asıl nedenidir. Çünkü zaman içinde menfaatler çakışacak ve zengin üyeler fakir halkları taşımak istemeyeceklerdir.
Bugün Yunanistan örneğinde yaşananlar bundan başka bir şey değildir.
Yunanistan Avrupa bankalarına olan borçlarını ödeyemediğinde sıkıntı başlamıştır. Soros da aslında bunun sıkıntısı içindedir.
AB ülkelerinde AB Merkez Bankası’na devredilen para basma hakkı ile üyeler senyoraj hakkını kaybetmiştir.
Bu Yunanistan’da olduğu gibi borçlanmaya gidilmesine sebeptir. Bu borçlanma ekonomik olarak çöküşlerine neden olacaktır.
Kapitalizmin temeli belli bir grubun menfaatlerinin tatminidir. Ve paranın belli ellerde toplanmasına hizmet eder. AB de kapitalizmin hakimiyetinde olduğuna göre global tefecilerin tatmini ana gayedir. Demek ki, kapitalist düzende, sistem iflas da etse kurallar aynen geçerlidir.
Bugün Yunanistan bu hizmet vasfını yitirdiği için gözden çıkarılmıştır. Yarın sırada diğer AB ekonomileri vardır. Sorun aynı, çözüm yok.
Ne diyelim, AB’nin sonu hiç de iyi gözükmüyor...
Editörün Seçtikleri