Nobel Ekonomi Ödülü verilmiş ekonomist Stiglitz, AB ülkelerinde ortak para birimi Euro’ya geçişle başlayan krize dikkat çekerek, bu krizi ülkelerin Ortak Merkez Bankası sebebiyle para basma yetkisini kaybetmelerine bağladı.
Nobel ödüllü ekonomistin ortak para birimine geçişle ilgili değerlendirmesi çok geç kalmış bir tespittir.
“Avrupa halkları birlikten çıkalım” diye sokaklara dökülmüş ve devletler Euro’dan çıkmayı düşünürken yapılan bu çıkışın bizce bir değeri yoktur.
Çünkü AB ülkeleri ve halkları, ekonomist olmamalarına rağmen, Stiglitz’den daha önce durumun vahametini anlamıştır.
Birlik üyesi ülkeler AB’nin geleceğinin olmayacağını konuşmaya başlamışken, bunun sebebi olan Euro ile ilgili sıkıntıların dile getirilmesi çok da yeni bir şey değildir.
Üstelik 12 sene sonra gelen bu tespit bir çözüm de getirmemekte sadece iflas noktasına gelen AB ekonomilerini için bir durum değerlendirmesi yapmaktadır.
Yapılan tespit de kendilerine değil, şahsımıza aittir.
Bizim AB ve ortak para ile ilgili görüşümüz ise, bundan on iki sene önce, ortak para birimine geçişin ilk gününde açıklanmıştır.
O tarihten sonra da bu konudaki değerlendirmeleri defalarca ifade ettik.
İlk duyduklarında gerçek olabilir mi diyenler, on iki yıl sonra dediklerimiz çıkınca bize ait olanı, kendi fikirleri gibi dile getirmeye başlamışlardır.
Ortak para birimine geçiş sırasında Avrupa’da idik ve AB’nin Euro’ya geçişini öğrendiğimiz bir dost meclisinde konuyu şöyle değerlendirmiştik: “Bundan sonra AB çöküşe geçecektir. Birlik üyelerinin para basma hakkının AB Merkez Bankası’na geçmesi ülkelerin sonu olacaktır. Ortak para birimi ile birliğe üye her ülke kendi kazancını gerçek rakamıyla göstermeyecek, merkezden kendisine verilecek destek değişecektir ve zamanla üye ülkeler arasında korkunç bir adaletsizlik oluşacaktır ki, bu birliği dağıtacaktır. Ülkeler senyoraj hakkını kaybedeceği için, borçlanmaya gidecektir. Bu borçlanma ekonomik olarak çöküşlerine neden olacaktır” demiştik, nitekim bugün böyle oluyor.
Biz AB ülkelerinin bugün geleceği noktayı, o tarihte ortaya koyduğumuzda, çözümü de izah etmiştik: Çözüm Milli Ekonomi Modeli’ndedir.
Milli paraların devreye girmesi gerekmektedir. İç piyasada dolaşımda olması ve dış piyasada kendi parasının konvertıbıl olarak değer kazanması gerekmektedir.
Ancak bu şekilde para bağımsız olur. Devletler para sıkıntısından kurtulmuş olacaktır.
Çünkü emisyonunu genişletme hakkına sahip olacak devletler, ihtiyacı olan parayı basma hakkına da sahip olacaktır.
Bu sayede devletler borçlanmaya gitmeyecek, para ihtiyacını gayri safi milli hasılası ile karşılayacaktır.
Ortak paranın devrede olduğu AB de bugün, borçlanmaya giderek para ihtiyacını karşılamak borç alan devletin borç yükünü arttırmaktadır.
AB ülkeleri Müşterek para biriminden çıkmadığı müddetçe ekonomide gerilemeye gitmeye mecburdur.
Bu gerileme AB’nin batışı demektir.