info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Yine protesto yine acı bir kayıp
11/09/2013 Köşe Yazısı 76
Geçtiğimiz üç ay içinde protesto hakkını kullanırken yaşamını yitiren 7. vatandaşımız Ahmet Atakan... Henüz 22 yaşında hayata gözlerini yuman genç,  ODTÜ'de eylem yapan arkadaşlarına destek vermek ve Gezi Parkı eylemlerinde ölen Abdullah Cömert'in katillerinin bulunması için Antakya'da sokakta idi?Ölümünün ardından hastane önünde sesini yükselten ailesine de biber gazı sıkıldı, tıpkı Ahmet'e sıkıldığı gibi? Başında yer alan göçükleri ve yaraları gören aile, "polis vurdu" derken; ilk polis raporunda "yüksekten düştü" ifadesine yer verildi. Kesin ölüm nedeni, Adli Tıp raporundan sonra belirlenecek. Bu ülkenin vatandaşlarını polisi ile karşı karşıya getirenler utanmalılar. Sivili ve polisi ile bizim vatandaşımız, anayasal bir hak olan protesto hakkını kullanan bizim gencimiz;  ülkenin geldiği nokta, biber gazı ve TOMA'lar ile saflara ayrılan insanımız?     Komadan çıkamayan Berkin'in ailesinin basın açıklamasına izin vermeyenler veya Ethem Sarısülük ve Abdullah Cömert'i anmak için toplananları gazlayanlar...Aslında emir altındaki kardeşlerimiz? Aramızda oluşturulan suni bir saf? Anayasal hak da kullanılmalı, sınırlar aşılmadan yapılan gösteriye izin de verilmeli; yeri geldiğinde orantısı aşılmadan müdahaleye de demokrasi gereği itiraz edilmemelidir.            Bir başka saf daha var bu elim olayda. Ahmet de tıpkı kendisi ile aynı acı akıbeti yaşamış Ali İsmail gibi Alevi bir kardeşimizdi. Bu ülkenin Alevi veya Sünni evlatlarını, sanki birbirinin hasmı imiş gibi kamplara ayıranlar, bu ayrışımın ardından menfaat hesabı yapanlardan başkaları değiller? Türkiye'de birliği bozacak saflar veya kamplar üzerinden oluşacak kaosu bekleyenler var maalesef? Başörtüsü meselesi de bu kamplaşmanın bir bahsi yapılmak istenmedi mi? ODTÜ'de "Sizi istemiyoruz" şeklinde açılan pankartın yorumları ilk anda malum çevrelerce, "ODTÜ'de başörtüsü istenmiyor" şeklinde yazılmadı mı?Hemen ardından bu pankartı açan gençler, bizim başörtülü arkadaşlarımızla bir sorunumuz yok, biz "Cemaati ODTÜ'de istemiyoruz" demedi mi?Gençler, cemaatin hizmet ettiği okyanus ötesi çevrelerden rahatsız ve nifak tohumlarını aralarında istemiyorlar.  Başörtüsünden değil de, itikadımıza ve birliğimize yönelik tehlikelerden rahatsız olduklarını dile getirdiler. Başörtüsü üzerinden yapılmak istenen kamplaştırma tuzağının önüne geçtiler. İnsanımız, Gezi eylemleri, sivil - polis gerginliği, Alevi - Sünni ayrışımı, Kürt - terör karmaşası, başörtüsü meselesi gibi suni başlıklar ile oyalanırken, vahim gelişmeler hayata geçirilmek istenmektedir.Biz Türk vatandaşlarına düşen, birliğimize oynanan bu oyunlara karşı ayık olmak, arkadaki eli görerek birbirimize kenetlenmektir. Sivil - asker, devlet - millet birliğini muhafaza etmeliyiz.