Uzaktan kumanda
Bazıları, Çarşı gurubunun üyelerinin yargılanmaya başlamasının, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk ve rüşvet skandalını ortaya çıkaran 17 Aralık operasyonuyla ilgili dosyaların tam da yıldönümünde resmen kapatılmasının, eski bakanların haklarındaki iddialar tartışılırken Meclis Komisyonu'na getirilen yayın yasağının, gözaltına alınan gazetecilerin AB sürecini etkileyeceğini düşünmekteler. Hatta geçtiğimiz haftalarda ülkemize gelerek AB ile Türkiye arasındaki ilişkinin stratejik olduğunu hatırlatan AB Dış Politika ve Güvenlik Sorumlusu Mogherini ile yapılan toplantılarda, devletin zirvesinden gelen "bu sene Avrupa yılı olacak" temennilerinin dahi AB'yi memnun etmeye yetmeyeceğine vurgu yapıyorlar. Bazılarının dünya gerçeklerinden hakikaten haberi yok? Zira bir Hıristiyan kulübü olan AB'ye girme şansımız hiçbir zaman olmamıştır. Alınmayacağımız AB'li devlet adamlarınca defaatle ve açıkça dile getirilmişken, halen AB sevdası peşinden gitmek yeni Türkiye için ciddi bir vizyon yokluğudur. Biz, inanç farkından kaynaklanan değişmez ölçüyü AB adaylığımızın konuşulduğu ilk günden beri anlatıyoruz. Hıristiyan ülkelerin haç etrafında birleşerek AB'yi kurma gayesi Müslüman dünya ile mücadele iken, hangi birliktelikten bahsediyorsunuz? 50 yılı aşkın süredir kapıda bekletilme de haklılığımızı göstermiştir. Sayın Erdoğan, 14 Aralık operasyonlarından sonra AB'den gelen basın özgürlüğü konusundaki eleştirilere, "İster alın, ister almayın" şeklinde karşılık verdi. Siyasi kariyerini AB üzerine bina eden Erdoğan'ın bu çıkışı sadece bir seçim yatırımı olarak görülebilir. Zira, AB uğruna en tehlikeli tavizleri veren, inancımız da dahil olmak üzere her sahada Müslüman-Türk'ün değerlerini hiçe sayan taleplere 'evet' diyen kendileridir. İş, "olsa da olur, olmasa da" noktasındaysa, cinayet mertebesinde bunca icraat neden yapılmıştır? Üstelik AB'nin bugüne kadar Ak Partisi icraatlarına karşı ciddi bir eleştirisi de gelmemiştir. Sayın Mogherini'nin Türkiye'ye gelmesi, Rusya lideri Putin'in Türkiye ziyaretinin hemen ardındandır ve Rusya-Türkiye arasındaki yaklaşıma engel olmak içindir. Mogherini açıkça, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına Türkiye'den destek istemiştir. Yani ziyaret AB normlarına uyum ikazı değil; yeni süper güç "Rusya'ya yaklaşmayın" şeklinde bir fısıldamadır. Bu noktada Türk hükümeti aklını kullanır ve Rusya gibi ABD ve AB ekseninden çıkabilirse kazanan taraf olacaktır. Yoksa AB yetkilisi gelir, ABD'li komutan gider. Görüntü de uzaktan kumandalı bir hale dönüşür...
Editörün Seçtikleri