info@profdrhaydarbasenstitusu.org

Türkiye, Suriye, Rusya
09/10/2013 Köşe Yazısı 94
Suriye'de kimyasal silahların imhası konusunda verilen sözün tutulması ve imhalarına başlanılması, Şam yönetimine uluslararası arenada ciddi bir prestij kazandırdı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, bu konuda Esad yönetiminin övgüyü hak ettiğini söyledi. İşin mimarı ABD geri adım attı, Rusya; Cenevre 2 toplantısını Kasım ayı başlarında hayata geçirmeyi planlıyor. Suriye'de işler barış yolunda sona doğru ilerlerken, bunda en büyük pay elbette ki, Esad'ın dik duruşunda. Türkiye ise, tüm gelişmelere ve dünya haklarının barış isteyen tutumuna rağmen, halen Esad gitmeli diyebiliyor. Davutoğlu'nun, Danimarka Dışişleri Bakanı ile yaptığı ortak basın toplantısında, bir gazetecinin, Türkiye'nin, içinde El - Kaide'nin de olduğu muhalefeti desteklemekten ne elde edeceğini sorması, dünya nezdinde terörist kabul edilen örgütlerle Türkiye'nin ilişkilerini gündem etti. Ülkemiz izlenen yanlış siyaset ile terörün yanında yer alan bir imaj içinde? "BBC televizyonu, Türkiye yalnızlaşıyor mu?" sorusunu soruyor. Türkiye gerçekten de yalnızlaşıyor. Türk dünyası ile Arap - İslam devletleri ile, Rusya ile, Çin ile barış isteyen devletler ile barış yanlısı halklar nezdinde yalnızlaştı. Hatta stratejik ortak ABD tarafından yapayalnız bırakıldı. Türkiye'nin dış işlerinde ABD etkisinde şekillenen siyasetinin altını bir kez daha çizmek gerekir. Bizim hükümet yetkilileri, halen "Esed gitsin" diyedursun, inanıyoruz ki, yakın bir zamanda, ABD telkinleri ile Türkiye düşman Esed'e yine "kardeş Esad" demeye başlayacaktır. Türk hükümeti, PKK ile masaya oturmadı mı? PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'ye kardeşlerimiz demiyor mu? Bunları kimin telkinleri ile yapmışsa, aynı merkezlerin etkisi ile "Esed"e de "kardeş" demesi yakındır? Bu arada, Suriye işgalini engelleyen ve süreci barışa döndüren Putin'in çabaları Nobel'e aday gösterildi. Putin, Cenevre 2 görüşmelerine en büyük İslam devleti olma vasfı ile Endonezya'yı da davet etti. Putin, Müslüman halkların güvenini kazanarak, ezilen İslam devletlerine meşru barış yolları açmakta; dışlamadan kuşatarak onları sahiplenmektedir.  Sünni Türkiye'nin kaybettiği prestij şimdi Rusya'da? Bu onlara sadece Nobel'i değil aynı zamanda İslam devletlerinin hamiliğini ve Müslümanların da gönüllerini kazandıracaktır...