Türkiye manzarası
Erdoğan'ın 12 senelik başbakanlığı döneminde aynı konuda birbirinin tersi beyanlarına defalarca şahit olmuştuk. Benzer durum cumhurbaşkanlığında da devam etmekte? Daha önce ABD'nin IŞİD'e karşı planladığı koalisyonda yer almayı düşünmeyen Erdoğan, IŞİD rehineleri kurtarıldıktan sonra koalisyona katılmayı kabul etti. "IŞİD'e hava saldırısı da, kara saldırısı da olmaz" derken, şimdi "Havadan saldırı yetmez, kara operasyonu da şart" şeklinde konuşan ve BM Genel Kurulu'nda muhataplarını buna ikna etmeye uğraşan bir Erdoğan ile karşı karşıyayız.Hatta New York dönüşü, "TSK bize bunun için gereklidir. Sınırlarımızda tehdit olursa gerekli müdahaleyi yapmak için" diyecek kadar harekâtta kararlı.IŞİD gündemindeki söylem değişiklikleri, New York'ta Obama'nın telefonu ve Başkan Yardımcısı Biden'ın ziyareti sonrasında başladı. Erdoğan bir çark daha etti ve uluslararası koalisyonun sadece IŞİD terör örgütüyle değil PKK ile de mücadele etmesinden bahseder oldu. Cumhurbaşkanı, "IŞİD ile mücadele derken resmin tamamına bakmak lazım. O bölgede PKK'nın uzantısı olanlar mücadele etmedi, çekildiler. Terörle mücadele edilecekse hepsine karşı mücadele etmek gerekir" diyerek, koalisyonun IŞİD yanında PKK'nın uzantılarıyla da savaşmasını istiyor. Sanki Türkiye'de çözüm süreci adı altında akan kanı durdurmak adına PKK ile pazarlık yapan kendileri değildi? Türk askerine "dağlarda operasyona ve sıcak çatışmaya girmeyin" emrini veren biz miydik? Bu tavır değişikliğinden sonra Bitlis-Diyarbakır çevresinde çatışmalar başladı bile? Sınır ötemizde beslediğimiz ve sınırlarımızı açtığımız IŞİD uğruna, tıpkı Suriye işgalindeki gibi bir kere daha savaşın en ön safına sürülen bir Türkiye, IŞİD militanlarının artık üniversite kampüslerine kadar giren destekçilerine dahi engel olamayan bir Türkiye, kentlerimizde vaatlerin yerine gelmemesiyle tekrar sahneye çıkan PKK terörünü görmezden gelen bir Türkiye tablosu var. Bunlar yetmezmiş gibi, Suriye'nin Kobani kentini ele geçirmek isteyen IŞİD militanlarıyla Kürt güçleri arasındaki çatışmalara katılmak için kevgire dönen sınırımızdaki telleri keserek Kobani'ye geçişler başladı. Kobani'den kaçarak Suruç'a sığınan Suriyelilerin sayısı ise 200 bine ulaşmış durumda. İşte size son birkaç günün Türkiye manzarası... Siz buna 3 yıldır devam eden sayıları 1.5 milyona ulaşan Suriyelileri de ekleyiverin. Çözüm sürecine ne gerek var, yaşananlara 'fiili işgal' dersek abartmış olur muyuz?
Editörün Seçtikleri