Taksim'den geriye gençlerin başlattığı eylemlere ses veren Türk milletinin demokrasi çabası kaldı.   Aynı saatte, aynı sloganlar ile sokaklara dökülen milyonlar, hiçbir organizeye gerek duymadan ortak tepkilerini dile getirmişlerdi.Ancak anlayan olmadı…Provokeden uzak, disiplinli eylemcileri ne kadar illegal göstermek istese de başaramadı Tayyip bey. Şuurlu Türk genci ise, karşısında muhatap yerine, kuru kalabalıklar ile güç gösterisi buldu. Kazlıçeşme'de "1 milyon kişi" iddiasına bir haftadır hazırlanılıyor. Kalabalık bildik sahnelerle, ücretsiz ulaşım, gelenlere harçlık vesaire ile sağlandı.Miting alanı 73 bin metrekare. Akademisyenler bu büyüklüğe ancak 219 bin kişi sığabileceğini hesaplamışlar. AKP, meydanı tam dolduramadı bile.İstanbul mitingi göstermiştir ki, Erdoğan elini kaldırınca "Her türlü maddi desteğe rağmen" yanında yüz elli bin partidaşı kalmış.Son seçimle kıyaslandığında, eriyen oyların müsebbibi, ne faiz lobisi, ne olmayan muhalefet, ne de ağaçlar... Oyların erimesi kendi eseri.Kimseyi dinlemeyen tavır, sert üslup ve parti içinde koruyamadığı bütünlük.Partisindeki bu çalkantı Sayın Gül'ün, "Taksim olaylarına müdahale de yanlışlar oldu, süreç yanlış yönetildi" tarzındaki beyanları ile de ayyuka çıkmıştı.      Erdoğan, partisindeki bütünlüğü koruyamadığı gibi, ortamı geren mitinglerle milletin bütünlüğünü de kamplara bölüyor.Kazlıçeşme kalabalığı, orada yer almayanları daha da "ötekileştirmekten" başka bir işe yaramadı.Demokrasiden umudunu kesen bir lider gördük Kazlıçeşme'de. Onların oyları ile iktidara gelen ama onları reddeden bir lider.Bundan sonra iç çatışmanın önüne geçecek olan, Taksim'de nizamı ayakta tutmayı başarmış çapulcu Türk gencidir.Türkiye Cumhuriyeti'nin (T.C.) gerçek sahibi de bu insanlardır. Yoksa Reyhanlı'daki bombalama eyleminden beri AKP'nin gidişatı, balansı bozuk araba gibi istikametten şaşmadır. Çare Kazlıçeşme değil, gençlerle dertleşme, tencere tava seslerini gidermekti.Millet iktidardan bu gösteriyi değil, hizmeti bekliyordu.Başbakana düşen vazife birleştirmek, uzlaşı ile buluşturmaktı.Ancak kendisi bunu halen anlayabilmiş değil…AKP mitingi ile aynı saatlerde biz de Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği program için İstanbul Radisson Otel'de idik. Ülkedeki gergin havadan sebep can güvenliğinden endişe ile geçen hafta Çorum, bu hafta Hatay programları iptal edilmişti.Bir günde gerçekleşen organize ile İstanbul'da ayarlanan programlarına iştirak ettik.İnanın, bir partinin değil, gazetenin organize etmesine rağmen on binler bizimle idi.Biz, Başbakanın yapamadığı yapmayı dahi düşünmediği, kamu vicdanını dinleyen ve cevap veren ses olduk. Atatürk'ün ve çözümün adresi görülüyoruz. Ne mutlu bize…