Geçtiğimiz yıllarda soruların şifrelendiğinin ortaya çıkması ile halkın nazarındaki güvenini yitiren ÖSYM yine bir sınav skandalı ile çalkalanıyor.
Bir milletvekilimizin de dahil olduğu tartışmada vekilimizin iddiası, KPSS sınavında çıkan soruların sınavdan iki gün önce bir dershanenin internet sitesinde yayınlanmış olması.
Sınavlara giren öğrencilerin tepeden tırnağa aranması, sınav salonlarına dışarıdan kalem dahi sokulmayacak kadar hassas davranılmaya çalışılması bizce, ÖSYM merkezinin dikkatleri başka noktaya çekme çabasından başka bir şey değildir.
Çünkü, kopya veya şifre skandallarında suç isnadı öğrencide olamaz. Son iddia da göstermiştir ki, bu organize bir eylemdir ve  merkezden bazı öğrencilere ulaştırılmaktadır.
Gelinen nokta da sınava girenler arasında eşit şartlar geçerlidir veya adaletli davranılmaktadır diye kimse iddia edemez.
ÖSYM merkezinden de bu konuda varsayımların ve temennilerin ötesinde somut ve halkı ikna edici yanıtlar gelmemiştir.
Eğer bir adalet arayışı, vicdan muhasebesi, bu eyleme karışana ceza gibi bir dert olsa idi, ilk skandalın ardından bu konunun bir kez daha Türkiye’nin gündemine taşınmaması için gerekli tedbirler alınırdı.
Maalesef, bu hassasiyeti göremedik.
2010 senesinde, ‘Şifre Skandalı’nın ortaya çıkmasına rağmen sınavı bile iptal etmeyenler, eğer ellerinde isimleri belli listeleri işe alacaklarsa bunu milyonları terletmeden yapmalılar.
Çünkü Türkiye’de bu tarz hareketler gerekli cezayı zaten almamaktadır.
Bizim yıllardır ifade ettiğimiz ve mutlak surette hayata geçmesi gereken sınavsız üniversite projemiz, ÖSYM’de yaşananlar dikkate alındığında, bu kurumun itibarla anılması için de şarttır.
Milyonların hakkını yemekle itham edilen ÖSYM’ye artık gerek kalmamıştır.
Sınavsız üniversite porjemiz ile  her isteyen kabiliyetine göre istediği üniversiteye girecek, okuma imkanına kavuşacaktır.
Sınavsız üniversite, bugün karşılaşılan adaletsiz seçim sistemi, hak edenin hakkının yenmesi gibi mevzuları ortadan kaldıracaktır.
Eşit şartlarda eğitim alma hakkı, vicdanları zedeleyen şike ve şifre skandallarını da engelleyecektir.
Dürüst, ahlaklı bir nesil temennimizdir. Bunun yolu iyi bir üniversite de okumaktan önce onu hak etmek için hangi yolları tercih edeceğinin gencimize öğretilmesi ile olacaktır.
Arkadaşlarının önüne geçmek için kopyaya başvuran gençlerimizin hangi ahlaki değerleri içine sindirerek bunu gerçekleştirdiği de tartışılmalıdır.
Bu nesiller gelecekte Türkiye’nin teminatı olacak gençlerimizdir.
Kaldı ki bu kopya skandalı sınava girmeden daha önce bir ekip tarafından icra edilmiştir. Sınava girerken çocukların aranmaları ve tedbirler ise yapılanları gizlemek için bir tiyatrodan ibarettir.